Bir karides Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Bu bir karides.
Acı soslu bir karides.
Sen bir karidessin.
Acı soslu bir karides.
Bana bir karides fırlattı.
Bu? Hiçbir fikrim yok. Bir karides.
Devasa bir karides bu!
Bir karides, bir kurşun.
Ben bir keresinde hastalanıp bütün bir karidesi kusmuştum.
Bir karides al ve kafasını kopar.
Ve bunun sebebi onun fazladan bir karides istemesi değildi.
Bir karides daha alayım, sonra gideriz. Tamam, tamam!
Evet, büyük porsiyon ıstakoz soslu bir karides sipariş ettim.
Bu bir karides değil, bu bir karides! .
Süper bir kalamar, muhteşem bir karides, hepsi de sarmısaklı.
Bir karidesle dost olan bir ördek gibi.
Bulaşık suyu ve bir karidese benziyor ve bu da galiba.
Lousa bir yengeç,Agatha elbette bir köpekbalığıydı,… sanırım Shrimpie de bir karidesti.
Barbeküne bir karides de ben atmak istedim.
Tabanlar ve yılanbalığı, elbette, Gryphon yerine sabırsızlıkla cevap verdi: Herhangi bir karides söyledi olabilir.
Çok güzel bir kadının çocuğu, ve teknelere aşık bir karidesçi oğluydum.
Asi bir karides vardı ve onu yola getirmem gerekiyordu.
Aslen çekirgede karada yaşayan bir karides ve beslenme düzenimize girebilir.
İşte bu, bir karides yemeğinin gerçek bedeli, belki 7 ya da 8 karides ve av esnasında ölmek zorunda kalan 4,5 kg başka hayvan.
Gittiniz ve patronunuzun tabağından kendinize bir karides aldınız örneğin, Bu çok garip bir durum olacaktır.
Bebeklerden bahsetmişken anne rahminde gelişmeye başladığınızda, bir karides büyüklüğünde, daha 3 haftalıkken dış dünyadan gelen yaşadığınız ilk his, annenizin ses titreşiminden gelen dokunma hissidir.
İşte sana bir yudum karides.
Bir çeşit karides.