Bir kolu Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Bir kolu mu eksik?
Sadece bir kolu vardı.
Er hatte nur einen Arm.Bir kolu düşüyor mu?
Sinkt ein Arm ab?Ayrıca bir kolu da eksik.
Außerdem fehlt ihr ein Arm.Bir kolu kırık.
Ihr Arm ist gebrochen.Combinations with other parts of speech
Sıfatlarla kullanım
Fiillerle kullanım
kollarını kaldır
onun kollarındakollarınızı kaldırın
kolu çek
kolunu kırdı
kolunu uzat
kollarını indir
kollarını bana
kollarımda öldü
Daha
Isimlerle kullanım
kol düğmeleri
kol saati
kolum bağlı
diyet kolasenin kollarındakolunun altında
kapı kolukolkolaelimiz kolumuz
Daha
Onlar sadece bir kolu vardı.
Aber sie hatten nur einen Arm.Ve bir kolu yoktu!
Und es gab nicht einen Arm!İki bacağı ve bir kolu kırılmış.
Beide Beine und ein Arm sind gebrochen.Bir kolu böyle kırarsan, asla iyileşmez.
Bricht man so einen Arm, heilt er nie wieder.SD-6, CIAnin gizli bir kolu değil.
Bir kolu senin tüm vücudundan daha büyüktü!
Sein Arm war größer als dein ganzer Körper!Sadasonun sadece tek bir kolu mu var?
Dieser Sadaso, ist das der Typ, der nur einen Arm hat?İyi bir kolu var.- Evet.
Burada Amanda DEKA Araştırma Şirketi tarafından yapılan bir kolu kullanıyor.
Hier benutzt Amanda einen Arm der DEKA-Forschungsgruppe.Bir kolu vardır, demir bir kolu.
Er hat einen Arm, einen eisernen Arm.Oğullarının sadece bir kolu ve bir bacağı vardı!
Ihr Sohn hatte nur einen Arm und ein Bein!Bir kolu diğerinden kısa olan biri.
Aber dann sagte er:"Ein Arm ist kürzer als der andere.Birleşmiş Milletlerin bir kolu olan DSÖ için çalışıyorum.
Ich arbeite für einen Zweig der UNO, die WHO.Bir kolu bulmaya çalışalım Bak. Tamam.
Ja, also gut. Hör zu, wir versuchen, einen Hebel zu finden.Kapağı aç ve içindeki bir kolu yokla. Üzengi şeklinde olmalı.
Öffne die Luke und taste nach einem Griff in der Form Bir kolu bu şekilde kırarsın ve hiçbir zaman doğru kaynamaz.
Bricht man so einen Arm, heilt er nie wieder.Daha yakınlarda, havaalanı sınırında Ulusal Müzenin bir kolu açıldı.
Vor kurzem wurde auf dem Territorium des Flughafens ein Zweig des Nationalmuseums eröffnet.Güçlü bir kolu var, ama koluyla savaşıyor.
Sein Arm ist eine Kanone, aber er hat Probleme mit dem Zielen.Kairos o hareketsiz Aspros ikna etti,ancak savaşçı hala bir kolu vardır.
Kairos ist überzeugt, dass er Aspros immobilisiert, aberder Krieger hat noch einen Arm.Postane bir kolu Hong Zhen binasında kampüsünde yer alır.
Ein Zweig der Post ist auf dem Campus im Gebäude Hong Zhen.Ofisten kartları kapatmak için ziyaret etmeniz gerekiyor.bankanın uygun herhangi bir kolu.
Um die Karten durch das Büro zu schließen,müssen Sie besuchenjeder bequeme Zweig der Bank.Bir kolu çekersin ve gizli bir kapı açılır!
Du ziehst an einem Hebel und es öffnet sich Neden bir denizyıldızı bir kolu yeniden büyütebiliyor da siz yapamıyorsunuz?
Warum kann ein Seestern einen Arm nachwachsen lassen und ihr könnt es nicht?Bir kolu başının altında, diğeri ise midesinin üzerinde tavanı seyretmektedir.
Mit einem Arm unter dem Kopf und dem anderen auf dem Bauch blickte er an die Decke.In 2009te bildirilen deneylersıçanlar, eroin almak için bir kolu bastırmak için eğitildi.
In Experimente in 2009 berichtetwurden Ratten trainiert, einen Hebel zu drücken, um Heroin zu erhalten.
