Bir lanettir Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Bu bir lanettir.
Ölümsüzlük bir lanettir.
Aile bir lanettir.
Ölümsüzlük bir lanettir.
Bazen bu bir lanettir.
Combinations with other parts of speech
Senin üzerine bırakılmış bir lanettir bu?
Belki şimdilerde bu bir lanettir ama sanmıyorum.
Belki de insanların korkularını bilmek bir lanettir.
Ama zaman bir lanettir.
Hastalığı onun için hem lütuf hem de bir lanettir.
Hatta çoğu zaman bir lanettir.
Sıradan insanlar için, her şey ya bir lütuf ya da bir lanettir.
Doğmamış olmak ise bir lanettir.
Arkasında hiçbir felsefe olmayan bir buluş bir lanettir.
Öyle erkekleri sevmek bir lanettir.
Güzel olmak hem bir lütuf hem de bir lanettir.
Böyle adamları sevmek bir lanettir.
Doğmamış olmak ise bir lanettir.
Ama kutsallık, aynı zamanda bir lanettir.
Belki şimdi anlarsın.Aile bir lanettir.
Belki de bir iblis değildir, bir lanettir.
Bu bileklik bir hediyedir ve bir lanettir.
Ama bu hem bir ihsan, hem de bir lanettir.
Shakespearein mezarındaki mezar aslında bir lanettir.
Zi Wei,“ Bu işaret, yaşamınıza cennetten bir lanettir.
Öyleyse böylesi bir lanetin güçlerinin çok ötesinde olduğunu bilmek beni rahatlatacak.
Daha çok bir lânet gibi.
Ölümsüzlük bir lanet.
Bir lanetti. Senin doğumun insanlık adına.
Demek bir lânet var?