BIR PARMAK IZI ne Demek Almanca - Almanca Çeviri

• Fingerabdruck
• Abdruck
• Fingerabdrücke
• Fingerabdrucks
• Abdrücke

Bir parmak izi Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

Bir parmak izi gibi.
Wie ein Fingerabdruck.

Sadece bir parmak izi.
Nur ein Fingerabdruck.

Bir parmak izi bulduk.
Wir haben einen Abdruck.

Farklı bir parmak izi bu.
Der Abdruck ist anders.

Bir parmak izi vardı.
Es gab einen Fingerabdruck.

Kısmi bir parmak izi.
Ein Teil eines Fingerabdrucks.

Bir parmak izi daha var.
Da ist noch ein Fingerabdruck.

Çok ufak bir parmak izi.
Ein sehr kleiner Fingerabdruck.

Bir parmak izi bulduğunu söylemiştin.
Sie sagten, Sie haben Fingerabdrücke.

Lanie kısmi bir parmak izi bulmuş.
Lanie hat Teil eines Fingerabdrucks.

Dosyayı silen kişiden kalan dijital bir parmak izi.
Digitaler Fingerabdruck der Person, die die Dateien löschte.

Bu bir parmak izi.
Das ist ein Fingerabdruck.

Eddieye ait olmayan bir parmak izi.
Ein Abdruck, der nicht Eddie gehört.

Hiç bir parmak izi yok.
Es gibt keine Fingerabdrücke.

Tahmin ediyorum ki, eşleşen bir parmak izi yok.
Keine passenden Abdrücke, vermute ich.

Başka bir parmak izi yok.
Keine anderen Abdrücke.

Olay Yeri İnceleme fotoğrafta sadece bir parmak izi buldu.
Die Forensik fand nur einen Fingerabdruck.

Tek bir parmak izi bile bulamadım.
Ich konnte keinen einzigen Fingerabdruck finden.

OYİ sadece tek bir parmak izi buldu.
Die Forensik fand nur einen Fingerabdruck.

Yani, bir parmak izi bırakabilir miyim diye.
So kann ich einen Fingerabdruck hinterlassen.

Para üzerinde sadece bir parmak izi vardı.
Da war nur ein Abdruck auf der Münze und den hat sie überprüft.

Herhangi bir parmak izi veya adamı teşhis edebilecek bir şahit yok.
Es gab weder Fingerabdrücke, Faserspuren… noch Zeugen, die ihn beim Aussteigen sahen.

Bir kombinasyon ve bir parmak izi alır.
Bei diesem Modell braucht man die Kombination und den Fingerabdruck.

Bir de kimliğini belirleyemediğimiz başka bir parmak izi.
Und weitere Abdrücke, die wir nicht identifizieren können.

Türler için bir parmak izi gibiydi.
Es war wie ein Fingerabdruck für die Spezies.

Laboratuvar kurbanımızın cüzdanında bir parmak izi buldu.
Das Labor hat einen Fingerabdruck auf der Brieftasche gefunden.

Teknisyenler tek bir parmak izi bile bulamadı.
Sie fanden keinen einzigen Fingerabdruck.

Yani burada ne adı ne bir sabıkası ne de bir parmak izi yok mu?
Er ist hier ohne Namen, ohne Anklage und ohne Fingerabdrücke?

Araba çalıntıymış. Herhangi bir parmak izi veya… adamı teşhis edebilecek bir şahit yok.
Der Wagen war gestohlen. Es gab weder Fingerabdrücke, Faserspuren.

Ama ilk kurban Regina Lampertin… gözlüğünden alınan kısmi bir parmak izi var.
Aber wir haben einen Teil Fingerabdruck von der Brille des ersten Opfers, Regina Lampert.