Bir ruj Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Güzel bir ruj.
Bir ruj sürüp, çıkarız.
Güzel bir ruj, hayatım.
Akşam için bana bir ruj ver.
Jim bir Ruj orataya koyuyor.
Sanırım o, bir ruj tüpüydü.
Bu bir ruj değil, o benim Dudak tutkunum.
Banyoda açık bir ruj vardı.
Bir ruj sürüp, çıkarız. Hazırım.
Akşam için bana bir ruj ver.
Artık gerçek bir ruj kullanabilirim, değil mi?
Shannon 9 yaşındayken bir ruj çaldı.
Bir ruj ve bir ayna alıp oturun.
Hey, şuna bakın Bir ruj, koyu hemde!
Bir ruj ve bir ayna alıp oturun.
Bir ruj. Sınırlı üretim ama yine de talep görüyor.
Bizi milyon dolar gibi hissettiren bir ruj mu?
Kendiniz gibi olun yeter. Bir ruj, ve bir ayna kapıp, oturun.
Nemli bir bitişi olduğu için de your lips but better tarzı bir ruj.
Kim ruh hallerine uyan bir ruj giymek istemiyor?
Beni bir ruj partisine davet etti, ben de reddettim.
Evet, evet, kaşlar için bir ruj var ve kullanımı kolay!
Eğer bir ruj satın alacaksanız onu bir kereden fazla kullanacağınıza emin olun.
Breeden uygun bir fular almalıyım. Nefret etmeyeceğim bir ruj satın alacağım.
Saç tokası, bir ruj bir çift takma kirpik ve Stork Clubtan kokteyl karıştırma çubuğu.
Ve… boyun masajınız. Lavabonun altında, yanında bir ruj, bir çorap… Kupamı bulamıyorum.
DiGiTin ana gövdesi bana bir ruj tüpünü hatırlatıyor, ancak benzersiz bir profile sahip.
Ve… boyun masajınız. Lavabonun altında, yanında bir ruj, bir çorap… Kupamı bulamıyorum.
Eğer metalik tonlarda bir ruj tercih edecekseniz, göz makyajınız daha çok dikkat çekmemeli.