Bir sevgilin Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Bir sevgilin var.
Seninde bir sevgilin var.
Und du hast einen Freund.Bir sevgilin var!
Üniversiteli bir sevgilin var!
Du hast einen Freund vom College!Bir sevgilin var mı?
Hast du einen Freund?Combinations with other parts of speech
Sıfatlarla kullanım
sevgili dostum
eski sevgilimsevgili tanrım
sevgili arkadaşım
sevgili varlıklar
sevgili çocuğum
bir sevgilinsevgili kardeşlerim
sevgili babacığım
sevgili anneciğim
Daha
Fiillerle kullanım
Isimlerle kullanım
Kasabada bir sevgilin varmış.
Bir sevgilin var mı?
Haben Sie einen Freund?Niçin bir sevgilin yok?
Bir sevgilin var mı?
Uzun zamandır bir sevgilin yok.
Du hast schon so lange keinen Freund.Bir sevgilin mi var,?
Du hast einen Liebhaber?Neden gerçek bir sevgilin yok?
Warum ich keinen richtigen Freund habe?Bir sevgilin var mı, Grace?
Hast du einen Freund, Grace?Neden gerçek bir sevgilin yok?
Warum habe ich keinen richtigen Freund?Evet. Bir sevgilin var mı? Evet!
Hast du einen Geliebten? Ja! Ja!Belki. Ama senin bir sevgilin var.
Vielleicht, aber Sie haben einen Freund.Bir sevgilin var mı? Evet. Evet?
Ja! Ja! Hast du einen Geliebten?Christine diye bir sevgilin var mıydı?
Hast du mal eine Christine gedatet?Bir sevgilin var mı kaçırılmış çocuk?
Hast du'ne Freundin, Raubjunge?Öncelikle senin zaten bir sevgilin var.
Also erst mal, du hast schon einen Freund.Senin bir sevgilin var?
Ich hab'ne Freundin.Bir sevgilin var mı kaçırıImış çocuk?
Hast du'ne Freundin, Raubjunge?Sie haben einen Ehemann und einen Geliebten.Bir sevgilin var ve âşık mısınız?
Du hast eine Freundin und bist verliebt?Sana eşlik edecek bir sevgilin olursa iyi olur.
Wenn jemand mitkommen kann, Freund, Freundin, das ist gut.Bir sevgilin vardı. Herkes ölecek.
Senin bir sevgilin var.
Du hast eine Freundin.Senin bir sevgilin var ve benim yok.
Du hast einen Freund, ich hab keinen.Orada bir sevgilin var.
Sie haben dort einen Freund.Senin bir sevgilin var. Benim de bir bebeğim ve Rossum var.
Du hast einen Freund, ich habe ein Baby und'nen Ross.
