BIR SIRKTE ne Demek Almanca - Almanca Çeviri

in einem Zirkus
bei einem Wanderzirkus

Bir sirkte Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Bir Sirkte Büyüdü.
Elli ist im Zirkus aufgewachsen.
Yıllar önce bir sirkte görmüştüm.
Habe ich mal in einer Reise-Show gesehen.
Bir sirkte olmalıydın, Spock.
Sie gehören in den Zirkus, Spock.
Ve kendimi bir sirkte gibi hissettim.
Da habe ich mich gefühlt wie im Zirkus.
Bir sirkte çalışmaya başlamış.
Arbeitete im Zirkus als Akrobat.
Combinations with other parts of speech
Isimlerle kullanım
Çocukluğumda gerçek bir sirkte çalıştım.
Als Kind habe ich im Zirkus gearbeitet.
Ben bir sirkte çalışıyorum.
Ich bin in einem Zirkus.
Hayır, Avrupayı dolaşan bir sirkte cambazlık yapıyordum.
Ich zog als Trapezkünstler mit einem Zirkus durch Europa. Nein.
Ben bir sirkte çalışıyorum.
Ich lebe in einem Zirkus.
Hayır, Avrupayı dolaşan bir sirkte cambazlık yapıyordum.
Nein. Ich zog als Trapezkünstler mit einem Zirkus durch Europa.
Bir sirkte akrobat olarak işe başlamış.
Arbeitete im Zirkus als Akrobat.
New Jerseyde bir sirkte şarkı söylemiştim.
Ich sang in einem Zirkus in New Jersey.
Bir sirkte kaplanları eğitmek için Murciaya taşındı.
Er wurde Tigerdompteur in einem Zirkus.
Bir ucube. Bir sirkte buldum onu.
Ich fand sie in einem Zirkus.- Eine Missgeburt.
Bir sirkte ya da karnavalda meşhur olabilirim.
Ich könnte erfolgreich in einem Zirkus oder Volksfest sein.
Tüm bunların arasında, bir sirkte sihirbazlık yaptım.
Bei einem Wanderzirkus war ich auch mal, als Zauberer. Unter anderem.
Seni bir sirkte dans ettirmek için kaçırdılar?
Hast du vergessen, dass sie dich im Zirkus tanzen ließen?
Sadece, göstericilerden oluşan,… küçük ve yerel bir sirkte büyüdün.
Nur, dass du in einem kleinen, regionalen Zirkus groß geworden bist.
Bir sirkte çalışıyor olsaydın senin oradaki işin ne olurdu?
Wenn sie in einem zirkus wären, was wäre ihre aufgabe?
Biliyor musun Nadine bir keresinde bana bir şey demişti. Sen ve o bir sirkte tanışmışsınız.
Nadine hat mir mal erzählt, das ihr euch beide in einem Luftzirkus kennengelernt habt.
En sonunda bir sirkte atraksiyon olarak gösterilmeye başlandı.
Zuletzt ist er in einem Zirkus als Attraktion aufgetreten.
Bir sirkte çalışan Kolsuz Alonzo, ayaklarıyla bıçak atarak gösteri yapmaktadır.
Alonzo arbeitet beim Zirkus, wo er als armloser Messerwerfer auftritt, der die Messer mit seinen Füssen wirft.
Oscar Diggs bir sirkte sihirbazlık yaparak hayatını kazanmaktadır.
Oscar Diggs verdient seine Brötchen als Magier auf dem Jahrmarkt.
Bir sirkte çalışmak zordur ama canavarlarla dolu bir sirkte çalışmak çok ama çok daha zordur.
Die Arbeit in einem Zirkus ist hart, aber die Arbeit in einem Zirkus voller Monster ist wirklich sehr hart.
Hayata bir sirkte zincirler kırıp, çubuk bükerek başlayan biri için hiç fena değil.
Nicht schlecht für einen, der zuerst in einem Zirkus Ketten zerriss und Stangen verbog.
Bunların yanında bir de sirkte sihirbaz olarak çalıştım.
Bei einem Wanderzirkus war ich auch mal, als Zauberer.
Bir sirkin var onun nesi var?
Du hast den Zirkus. Aber was hat er?
Hayat ta bir sirk gibidir Luna.
Das Leben ist ein Zirkus.
Burası bir sirk değil.
Das ist kein Zirkus.
Bir sirkin değil işin başında olacaksınız.
Sie würden ein Unternehmen leiten, keinen Zirkus.
Sonuçlar: 30, Zaman: 0.0274

Kelime çeviri

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca