BIR TAŞTAN ne Demek Almanca - Almanca Çeviri

• von einem Stein

Bir taştan Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

Bir taştan bahsediyordu.
Er sprach von einem Stein.

Ben örse benzeyen bir taştan çıkardım bu kılıcı.
Aus einem Amboss auf einem Stein.

Yer altına menzil dışından girersen… Bütün ada tek bir taştan yapılmış.
Die gesamte Insel besteht aus nur einem Felsen. Wenn man von jenseits ihrer Reichweite….

Başka bir taştan söz etti.
Noch von einem Stein gesprochen.

Göktaşları Dünyadaki herhangi bir taştan daha eskiydi.
Sie sind älter als jedes Gestein auf der Erde.

Babam bir taştan bahsederdi.
Mein Vater erzählte von einem Stein.

O adam, bakın, kardeşiniz… Bir taştan bahsediyordu.
Der Mann, Euer Bruder, sprach von einem Stein.

Seni bir taştan ayıran nedir?
Was unterscheidet uns dann von einem Stein?

Şu adam, yani kardeşiniz… Onu bir taştan söz ederken duydum.
Der Mann, Euer Bruder, sprach von einem Stein.

Seni bir taştan ayıran nedir?
Und wodurch unterscheiden sie sich von einem Stein?

Jerry, burada başka bir dünyadan gelen bir taştan bahsediyoruz.
Aber Jerry, es geht um einen Felsbrocken aus einer anderen Welt.

Seni bir taştan ayıran nedir?
Was unterscheidet sie jetzt eigentlich von einem Stein?

Geç Kral Uther Pendragonın oğlu Arthur, bir taştan bir kılıç çekiyor.
Arthur, Sohn des Spätkönigs Uther Pendragon, zieht ein Schwert aus einem Stein.

Bir taştan teker oyan ilk insanın… onu süs olarak kullandığının farkında değil misin?
Wusstest du, dass der erste Mann, der ein Rad… aus Stein meißelte, es nur als Zierrat benutzte?

Merhamettir bizi bir taştan farklı kılan şey.
Bewegung unterscheidet uns nämlich von einem Stein.

Avokado tropik bölgelerde yetiştirilir, Bahçıvanlara ayrıntılı madde bir taştan bir avokado büyür.
Avocado ist in den Tropen angebaut, ausführliche Artikel für Gärtner eine Avocado aus einem Stein wachsen.

Duyduğum çınlama bir taştan geliyordu. nasıl?
Dieses Geräusch kam von einem Stein. Wie kann das sein?

Genellikle bir taştan bonus kazandığınızda, başka bir bonus bonusundan yanar.
Normalerweise, wenn Sie einen Bonus von einem Stein nehmen, brennt der Bonus von einem anderen.

O yüzden, bilinçliliğin esas dokusu, onu bir taştan ayıran saf kavramsal nitelik olduğu için.
Weil also der Grundstoff des Bewusstseins die blosse kognitive Qualität ist, die uns von einem Stein unterscheidet.

Bir tencerede bir taştan bir zeytin ağacının yetiştirilmesi: adım adım bir süreç.
Einen Olivenbaum aus einem Stein in einem Topf ziehen: Schritt für Schritt.

Ben örse benzeyen bir taştan çıkardım bu kılıcı.
Ich hab es aus einem Stein gezogen, da auf dem Kirchhof.

O yüzden, bilinçliliğin esas dokusu, onu bir taştan ayıran saf kavramsal nitelik olduğu için, değişim için bir olasılık vardır; çünkü bütün duygular geçicidir.
Weil also der Grundstoff des Bewusstseins die blosse kognitive Qualität ist, die uns von einem Stein unterscheidet, besteht eine Möglichkeit zur Veränderung, da alle Emotionen flüchtig sind.

Polislere buradaki her bir taştan parmak izi aldırtacağım.
Ich lasse die Cops jeden Stein auf der Straße nach Fingerabdrücken untersuchen.

Bahçıvanların soruları: bir taştan bir kiraz nasıl yetiştirilir.
Fragen der Gärtner: Wie man eine Kirsche aus einem Stein anbaut.

Aynı zamanda, taze olanlar, örneğin bir taştan çıkışta, idrar yolunun travma belirtisidir.
Gleichzeitig sind frische ein Zeichen für ein Trauma der Harnwege, zum Beispiel am Ausgang eines Steins.

Duvarlarına bir taş bile eklenmemeli.
Kein Stein muss dem Gemäuer zugefügt werden.

Kafasını bir taşa veya bir yere, çarpıp bayıldığını düşündüm.
Ich dachte, er… er wäre ohnmächtig, schlug mit dem Kopf auf einen Felsen oder so.

Belki de bir taşa sahipsinizdir.
Vielleicht habt ihr ja einen Stein.

Kafanı bir taşa çarptın.
Ihr Kopf schlug auf einen Felsen auf..

Bir taş buldun Tapılacak bir put yaptın.
Du hast einen Stein gefunden Jetzt hast du ein Götterbild.