BIR TUZ ne Demek Almanca - Almanca Çeviri S

Bir tuz Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Yıllık bir tuz madeni.
Jahre lang Salz abgebaut.
Bir tuz çuvalı hiç birşeyi değiştirmez.
Ein Beutel Salz ändert gar nichts.
POOPO Bolivyada bir tuz gölü.
Der ausgetrocknete Lago Poopo in Bolivien.
Lityum, bir tuz çeşidi genelde hazmı kolaydır.
Lithium, ein Salz, ist in der Regel gut verträglich.
Gargara yapacağım bir tuz verin yeter.
Verkaufen Sie mir Salz zum Gurgeln.
Combinations with other parts of speech
Çindeki bir tuz atölyesi de yaklaşık olarak aynı döneme aittir.
Eine Saline in China stammt ungefähr aus der gleichen Zeit.
Yüksek PH oranında bir tuz karışımıyla.- Nasıl?
Wie? Mit Salzen und hohen PH-Verbindungen?
Söylemeye gerek yok,bu tüketmek için gerçekçi olmayan bir tuz miktarıdır.
Unnötig zu sagen,das ist eine unrealistische Menge Salz zu konsumieren.
Bu çanta bir tuz jumbo çantasıdır.
Diese Tasche ist eine Jumbo-Tasche für Salz.
Ne demek istediğini anlıyorum. Az bir tuz tadı alabiliyorum.
Ich weiß, du meinst das Salzige.
Bu inorganik bir tuz veya organik bir bileşik olabilir.
Dieser Schlüssel kann tatsächlich ein Salz sein oder auch eine organische Verbindung.
Yüksek PH oranında bir tuz karışımıyla.
Eine Mischung aus Salzen mit ein paar hohen PH-Komponenten.
Suda çözülmüş bir tuz, soda ve iyot çözeltisi, boğaz ağrısından hızla kurtulmaya yardımcı olur.
Eine Lösung aus Salz, Soda und Jod, gelöst in Wasser, hilft Halsschmerzen schnell loszuwerden.
Ancak, teknik olarak konuşursak, bu sadece bir tuz örneğidir.
Aber technisch gesehen ist dies nur ein Beispiel für ein Salz.
Alerjik çekerken, bir tuz ve soda karışımı kullanın.
Verwenden Sie beim allergischen Werfen eine Mischung aus Salz und Soda.
Araştırmacılar sıvıyı katalizör görevi gören bir tuz türü üzerinden geçirirler.
Die Forscher leiten die Flüssigkeit über eine Art Salz, das als Katalysator wirkt.
Sağlık ve güzellik için otelde bir tuz odası, çamur odası ve buhar odası bulunmaktadır.
Für Gesundheit und Schönheit gibt es im Hotel einen Salzraum, einen Schlammraum sowie ein Dampfbad.
Tuz, hashmadan önce şifreye eklenen bir dizedir- kullanıcı başına farklı( rastgele) bir tuz kullanın.
Ein Salz ist eine Zeichenfolge, um das Passwort vor dem Hashing beigefügte- ein anderes(random) Salz pro Benutzer verwenden.
Ayrıca, kurutmanın kendisi az miktarda bir tuz ile karıştırılabilir.
Das Trocknen selbst kann auch mit einer kleinen Menge Salz gemischt werden.
Tek eksiğimiz uzak bir galaksiden gelen uzayın sonsuz karanlığında asırlardır seyahateden astronotların, aşağıdaki bu beyaz cenneti görüp,ve uzay mekiğinin ışıldayan ışıkları ile bir tuz bulutu içinde buraya indirmeleri.
Jetzt fehlen nur noch Aliens aus einer fernen Galaxie, die nach Jahrhunderten auf Reisen im Dunkel des Alls nun diesen weißen Himmel unter sich sehen undmit flackernden Lichtern ihr Raumschiff hier landen, in einer Wolke aus Salz.
Geniş bandaj 5-6 kat halinde eklenir,% 10luk sıcak bir tuz çözeltisi ile nemlendirilir ve boynuna uygulanır.
Wide Bandage ist in 5-6 Schichten gefaltet, in einer warmen 10% igen Lösung von Kochsalz befeuchtet und auf den Hals aufgetragen.
Birçok hasta, boğazlarını düzenli olarak kaynamış sudaki bir tuz ve soda çözeltisiyle durular.
Viele Patienten spülen ihre Kehlen regelmäßig mit einer Lösung aus Salz und Soda in gekochtem Wasser.
Beklenmedik bir gözlem yaptılar- çözeltiye bir tuz eklendiğinde, nanopartiküller belirli bir basınçta kristalleşir.
Sie haben eine unerwartete Beobachtung gemacht- wenn ein Salz zu der Lösung hinzugefügt wird, kristallisieren die Nanopartikel bei einem bestimmten Druck.
Kuru ısı'' terimi, bir tavada ısıtılan bir tuz veya kum anlamına gelir, mavi bir ampul.
Der Ausdruck"trockene Hitze" bezieht sich auf ein Salz oder Sand, der auf einer Bratpfanne erhitzt wird,eine blaue Glühbirne.
Y& Rın yarasına ektiğimiz bir tutam tuz.- Ölüm ilanın mı?
Etwas Salz, das wir in Y&Rs Wunde gerieben haben?
Bir de tuz.
Was ist das? Und Salz.
Bir de tuz.
Und Salz.
Bir daha tuz ekle.
Salze es etwas.
Bizden bir de tuz ve limon almamızı isterse bence cevabını alırsın demektir.- Bu da konuyu diğer endişeme getiriyor.
Wenn sie uns sagt, dass wir Limetten und Salz holen sollen, würde ich sagen, Sie haben Ihre Antwort.
Karen Heywoodun öldürüldüğü gece alışveriş yaptığı… marketteki tezgahtar,şüphelinin su ve… bir sürü tuz aldığını söyledi.
In dem Laden in dem Kare Heywood, in der Nacht in der sie ermordet wurde, einkaufen war, sagte der Angestellte, dassder Unsub Wasser und viel Salz kaufte.
Sonuçlar: 38, Zaman: 0.0348

Kelime çeviri

S

Bir tuz eşanlamlıları

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca