BIRBIRINIZIN ne Demek Almanca - Almanca Çeviri

• einander
• wir

Birbirinizin Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

Birbirinizin yanında olmanız.
Und füreinander da seid.

Sen ve oğlun birbirinizin aynısınız.
Sie und Ihr Sohn lieben einander.

Birbirinizin canına kıymayın.
Und tötet nicht einander.

Rahatlayın ve birbirinizin keyfini çıkarın.
Entspannen Sie sich und einander zu genießen.

Birbirinizin ellerini tutun.
Haltet einander die Hände.

Ve siz gerçekten birbirinizin kanını içiyor musunuz?
Sie trinken wirklich gegenseitig Ihr Blut?

Birbirinizin canını acıtmak yok''.
Tut einander nicht weh”.

Birbinizi sever birbirinizin yanında olursunuz.
Ihr habt euch gegenseitig lieb. Ihr seid füreinander da.

Birbirinizin hatalarını affedin.
Verzeiht einander eure Fehler.

Bunun gibi, sizler de birbirinizin ayaklarını yıkamalısınız.
So sollt auch ihr einander die Füße waschen.

Birbirinizin canını acıtmak yok''.
Man tut einander nicht weh“.

Bunun gibi, sizler de birbirinizin ayaklarını yıkamalısınız!
Dann müsst auch ihr einander die Füße waschen!

Birbirinizin en iyi arkadaşı olun.
Seid einander die besten Freunde.

İkinizin şu anda birbirinizin arkadaşlığına ihtiyacı olabilir.
Ihr könntet euch jetzt gegenseitig brauchen.

Birbirinizin hatalarından ders alın.
Lernen Sie aus den Fehlern anderer.

Riskleri paylaşıyor ve birbirinizin güvenliğini sağlıyorsunuz.
Ihr teilt Risiken und bietet einander Schutz.

Birbirinizin gözünün içine bakmalısınız.
Sehen Sie einander in die Augen.

Bunun gibi, sizler de birbirinizin ayaklarını yıkamalısınız.
So seid auch ihr schuldig, einander die Füße zu waschen.

Birbirinizin bardağını doldurun ama aynı.
Füllt einander den Becher, aber.

Konuşmanıza gerek yok, birbirinizin ne istediğini biliyorsunuz. Yani.
Ich meine, ohne zu sprechen, wisst ihr, was der andere will.

Birbirinizin içine girmek istemiyor musunuz?
Wollt ihr nicht in einander eindringen?

Acele etmeden birbirinizin silahlarını düşürmeyi deneyin.
Versucht, einander zu entwaffnen.

Birbirinizin iyi notlar almasına yardımcı edin ve iyi yerlere gelin.
Helft einander, schreibt gute Noten, macht was aus euch.

İlk önce birbirinizin gözlerine bakmanızı istiyorum.
Zuerst seht einander tief in die Augen.

Birbirinizin hareketlerini bilmek antrenmanı daha etkili kılar.
Kennt man die Schritte des Anderen, gestaltet es das Training effektiver.

Tek bir organizma. Birbirinizin hareketlerini hissedip nefesini duymalısınız.
Ein Organismus. Spürt die Bewegungen der anderen.

Birbirinizin yanında olacağınıza yemin ettiniz. Ayrıca hastalıkta ve sağlıkta.
Ihr wollt in Gesundheit und in Krankheit füreinander da sein.

Bir daha birbirinizin yakınına gelemeyeceksiniz.
Ihr dürft einander nie wiedersehen.

Eğer birbirinizin yatağında tepişmek istiyorsanız, başka yerde yapın.
Wenn ihr miteinander in die Betten kriechen wollt, tut das woanders.

Gerçekten birbirinizin tadını çıkarmak için zaman ayırın.
Nehmt euch Zeit, einander zu genießen.