BIRBIRINIZI ne Demek Almanca - Almanca Çeviri

• einander

Birbirinizi Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

Birbirinizi seviyorsunuz.
Ihr liebt einander.

Siz ikiniz birbirinizi tanıyorsunuz.
Sie kennen einander.

Birbirinizi tanıyorsunuz.
Sie beide kennen sich.

Sanırım birbirinizi tanıyorsunuz.
Ich glaube, Sie kennen einander.

Birbirinizi hak ediyorsunuz.
Ihr habt einander verdient.

Tanıyorsunuz. Sanırım birbirinizi.
Ich glaube, Sie kennen einander.

Siz birbirinizi seviyorsunuz.
Ihr liebt einander.

Lütfen sohbet edip birbirinizi tanıyın!
Bitte redet und lernt einander kennen!

Siz birbirinizi tanıyorsunuz.
Ihr beiden kennt euch.

An8} Görünüşe göre suçluyla birbirinizi tanıyorsunuz.
An8}Sie und der Täter scheinen einander zu kennen.

Birbirinizi hak ediyorsunuz.
Sie haben einander verdient.

Elsa, Anna, birbirinizi buldunuz.
Ihr habt einander gefunden. Elsa, Anna.

Birbirinizi seviyorsunuz değil mi?
Seid ihr nicht zusammen?

Siz kızlar, hep birbirinizi tutarsınız zaten değil mi?
Ihr Mädels haltet immer zusammen.

Birbirinizi sevmenize gerek yok.
Wir müssen unsja nicht lieben.

Ne inanılmaz bir tesadüf. Birbirinizi tanıyorsunuz.
Was für ein erstaunlicher Zufall. Ihr kennt einander.

Birbirinizi mi öpüyordunuz siz?
Habt ihr beiden miteinander rumgemacht?

Evet. Görünüşe göre suçluyla birbirinizi tanıyorsunuz.
Sie und der Täter scheinen einander zu kennen. Ja.

Birbirinizi yeterince tanıyor musunuz?
Und kennt ihr einander gut genug?

Sen ve KJ birbirinizi hak ediyorsunuz.
Und du, ihr habt einander verdient.

Birbirinizi bırakmayın. Anladınız mı?
Lasst einander nicht los. Verstanden?

Ve Eepin birbirinizi mutlu etmenizdir.
Du und Eep macht einander glücklich.

Birbirinizi hak ediyorsunuz. Siz ikiniz.
Ihr zwei, ihr zwei, verdient einander.

Ve siz birbirinizi iyi tanıyordunuz.
Ihr beiden kanntet euch vermutlich gut.

Birbirinizi okşamaya devam edin ama daha sertçe.
Und streicheln Sie sich, aber härter.

Siz ikiniz. Birbirinizi hak ediyorsunuz.
Ihr zwei, ihr zwei, verdient einander.

Birbirinizi düşünmek, beraber mutlu olmak.
Füreinander sorgen, miteinander glücklich sein.

Kardeşinle birbirinizi çok seviyordunuz, değil mi?
Sie und Ihr Bruder liebten einander sehr, nicht wahr?

Birbirinizi eşlerinizden daha çok tanıyorsunuz.
Ihr kennt euch besser, als eure Ehefrauen.

Sen ve Frankie, birbirinizi çok uzun zamandır tanıyorsunuz.
Du und Frankie, ihr habt viel gemeinsam erlebt.