BIRBIRLERI ne Demek Almanca - Almanca Çeviri

• einander

Birbirleri Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

Ve birbirleri.
Und einander.

Onlar dünyası birbirleri idi.
Sie waren einander ihre ganze Welt.

Birbirleri dışında.
Außer einander.

Bir tek birbirleri varmış.
Aber sie hatten einander.

Birbirleri için mükemmeller.
Perfekt für einander.

Çoğu zaman birbirleri ile konuşmazlar bile.
Die meiste Zeit sprechen sie nicht miteinander.

Birbirleri için her şeyi yaparlar.
Sie machen alles für einander.

Elsa ve yeni erkek arkadaşı birbirleri için deli oluyor.
Elsa und ihr neuer Freund sind verrückt nach einander.

Niye birbirleri ile konuşmalılar?
Warum mit einander reden?

Sağlam bir temel ve her katman birbirleri ile bağlı.
Solides Fundament und jede Schicht wird mit einander verbunden.

Onlar birbirleri için doğmuşlardı.
Die sind für einander geboren.

Ayrılıkçılığın kocasının birbirleri hakkındaki hisleri ile onları güçlendirdiğini söyledi.
Sie sagt, dass Trennung sie nur verstärkt mit den Gefühlen ihres Mannes für einander.

Birbirleri için aile olmuşlar.
Sie waren eine Familie für einander.

Tek görgü tanıkları birbirleri ve onlar için yalan söyleyen aileleri.
Sie haben nur sich gegenseitig als Alibi, und ihre Eltern, die logen.

Birbirleri için her şeyi yaparlar.
Sie würden alles für einander tun.

Ama son bir kaç aydır birbirleri arasında yapılmış bir çok arama bulduk.
Aber wir fanden eine Menge Telefonate zwischen den beiden über die letzten paar Monate.

Birbirleri için hayatta kalırlar.”.
Sie bleiben für einander am Leben.".

Onları bloklar halinde oyar ve sonra birbirleri üzerine yığarsınız, ve ağırlığı taşırlar.
Sie schneiden sie in Blöcke, und dann stapeln Sie sie aufeinander, und sie tragen Gewicht.

Birbirleri hakkında hiçbir şey bilmiyorlar.
Sie wissen nichts voneinander.

Melekler birbirleri ardından gelirler.
Sich gegenseitig zu Engeln werden.

Birbirleri için her şeyini verirlerdi.
Sie würden für einander alles geben.

Ve arkadaşların birbirleri için bunu yapması gerektiğinden yapıyorum.
Und weil Freunde das füreinander tun.

Birbirleri hakkında öğrenecekleri çok şey var.
Sie müssen noch so viel übereinander lernen.

Çocukların birbirleri üzerinde güçlü sosyal etkileri vardır.
Die Kinder haben eine große soziale Distanz zueinander.

Birbirleri için romantik duygular geliştirmeye başlarlar.
Die beiden entwickeln romantische Gefühle für einander.

İki gün içinde birbirleri hakkında bilinmesi gereken her şeyi öğrenirler.
In zwei Tagen erfahren sie alles voneinander.

Komşular birbirlerini severler… konuşurlar, birbirleri yaşıyor mu öldü mü merak ederler!
Nachbarn sprechen miteinander, sorgen sich um einander!

Şayet Allah dileseydi onlar birbirleri ile savaşmazlardı, lâkin şu var ki Allah dilediği her şeyi yapar.
Wenn Allah es so gewollt hätte, dann hätten sie sich nicht gegenseitig bekämpft.

Onlar birbirleri için doğmuşlardı.
Sie sind für einander geboren.

Onlar birbirleri için yaratılmışlar.
Sie sind für einander geschaffen.