BIRIKEN ne Demek Almanca - Almanca Çeviri

Sıfat
Fiil
angesammelte
birikmiş
angesammelt
angesammelten
birikmiş
abgelagerten

Biriken Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Kredi üç yıl içinde biriken gerektirir.
Es erfordert 180 Credits in drei Jahren anzusammeln.
Ve aşağıda biriken şu şeyleri de görüyorsunuz.
Und Sie können sehen, dass hier etwas nach unten abgewickelt wird.
Normal bir fiziksel aktivite almalı ve biriken enerjiyi atmalıdır.
Er sollte eine normale körperliche Aktivität erhalten und die angesammelte Energie wegwerfen.
Ve biriken fonlar harcanan olacak ve nerede ve ne.
Aber verbringen die angesammelten Mittel sein wird und wo und was.
Birçok online casinoda biriken jackpot olduğunu unutmayın.
Vergessen Sie nicht, dass viele Online Casinos Jackpots ansammeln.
Combinations with other parts of speech
Isimlerle kullanım
Kanda biriken glikoz, tüm vücuda zarar veren bir zehir haline gelir.
Die im Blut angesammelte Glukose wird zu einem Gift, das den ganzen Körper schädigt.
Kırmızı sinyal temsil akciğer biriken insan CD4+ T hücreleri.
Die rote Signal stellt Lunge angesammelt menschlichen CD4+ T Zellen.
Aygıtımda biriken statik elektriği azaltmak için ne yapabilirim?
Wie kann ich den Aufbau statischer Elektrizität bei meinem Gerät reduzieren?
Kademeli yağ temiz yanmayacak ve motorda biriken çok miktarda kalacaktır.
Das 4-Takt-Öl wird nicht sauber verbrennen und es wird eine Menge Ablagerungen im Motor hinterlassen.
Ve dans, biriken öfke ve saldırganlığa yol açmaya yardımcı olacak.
Und der Tanz wird dazu beitragen, einen Ausweg angesammelte Wut und Aggression.
Bazen, Hata kodu 963 cihazınızda biriken önbellek dosyaları nedeniyle oluşabilir.
Manchmal, Fehlercode 963 treten aufgrund akkumulierten Cache-Dateien auf Ihrem Gerät kann.
Biriken Qmiles millerini harcamak için üç yüz atmış( 360) gün süre verilecektir.
Sie werden dreihundertsechzig(360) Tage Zeit haben, um gesammelte Qmiles zu verwenden.
O da haklı, vücudunda biriken bu enerjiyi bir şekilde atması lazım.
Er hat recht, er muss diese in seinem Körper angesammelte Energie wegwerfen.
Biriken anılar: Sayısız resim ve diyapozitifte tarihi elumatec makineleri görülüyor.
Stapelweise Erinnerungen: Unzählige Bilder und Dias zeigen historische elumatec-Maschinen.
Model 30B IIIte var olan eksikliklerin üstesinden gelmek kaba ve biriken toz gibi.
Es überwindet die in Modell 30B III vorhandenen Unzulänglichkeiten wie Rauheit, angesammeltes Pulver.
Ne olursa olsun, biriken faiziniz yedi milyon pesoyu aştı.
Wie dem auch sei, Ihr gesammelter Zinssatz hat sieben Millionen Pesos überschritten.
O muhteşem görünüyor!!Denemek… Bazı kaybettikten sonra… Etto… Bu kutlamalar övgü biriken.
Sie sieht fabelhaft!!Versuchen… Nach der Niederlage einige… Etto… in diesen Feiern Komplimente akkumulierte.
İkinci aşamada, biriken fonlar oyuncular arasında dağıtmaya başlar.
In der zweiten Phase beginnt es, das gesammelte Geld unter den Spielern zu verteilen.
Sürekli ertelenen, uygulanmayan planlar yapmalar, biriken işler ne zaman ve nasıl biter?
Kontinuierlich aufgeschobene, nicht angewendete Pläne zu tun, wann und wie die angesammelte Arbeit endet?
Kışın, biriken su duvarın altında donabilir ve hala genişleyebilir.
Im Winter kann angesammeltes Wasser unter der Mauer frieren und sich dennoch ausdehnen.
Teresa Halbachin ailesi, yaşadıkları,çektikleri acı biriken öfkeleri için.
Teresa Halbachs Familie. Was sie durchleiden müssen, den Schmerz.Den Hass, den sie spüren.
Bankanın bir emeklinin biriken parasını vermeyi reddetmesinden sonra yapılan reformlar.
Reformen, nachdem sich Bank weigerte, die Spareinlagen einer Rentnerin auszuzahlen.
Zulmün devam ettiği yaklaşık yirmi yıl içinde, o biriken kötü şeyler şimdi temizlendi.
In dieser bald 20 Jahre andauernden Verfolgung sind die angesammelten schlechten Dinge nun alle beseitigt worden.
Biriken sıvının atılması için diüretik denilen sıvı atıcı ilaçlar verdim.
Ich gab ihr Medizin, die wir Diuretics nennen, Wasser Tabletten, so dass sie die Flüssigkeit ausschied.
Kış aylarında vücutta biriken toksinleri ortadan kaldırdığı için, bahar detoks idealdir.
Da es im Winter die im Körper angesammelten Giftstoffe entfernt, ist die Frühjahrsentgiftung ideal.
Son araştırma ısı stres, değil oksidatif stres, EXL-1::GFP çekirdeğinde biriken gösterdi.
Neuere Forschungen zeigten, dass bei Hitzestress, nicht oxidativen Stress, EXL-1::GFP sammelt sich im Zellkern.
Kayıp bir kartta biriken bonus puanlar yeni bir karta aktarılmaz.
Bonuspunkte, die auf einer verlorenen Karte gesammelt wurden, werden nicht auf eine neue Karte übertragen.
İndüklemeden birkaç dakika sonra( 2-3 dakika),burundan biriken mukus çocuktan çıkarılmalıdır.
Einige Minuten nach der Instillation(2-3 Minuten)sollte der angesammelte Nasenschleim vom Kind entfernt werden.
Öğrenimlerinde biriken boşluklar olduğu için birçoğu başlangıçta matematikte sorun yaşıyordu.
Viele von ihnen hatten Probleme in Mathe, weil sie beim Lernen Lücken angehäuft hatten.
Yer görüntüleri ve ile Binlerce yıldır biriken hastalığı tedavi etmek kanıtladı etkileri notları.
Mit Standort Bilder& Noten erwiesen Auswirkungen der Krankheit für Tausende Jahre angesammelt zu behandeln.
Sonuçlar: 43, Zaman: 0.0376

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca