BIYOPSISI ne Demek Almanca - Almanca Çeviri

• Biopsie

Biyopsisi Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

Paigein biyopsisi negatif çıkmış.
Paiges Biopsie ist negativ.

Transjugular karaciğer biyopsisi.
Transjuguläre Leberbiopsie.

Göğüs kitlesi biyopsisi gösteriyor ki kitle kötü huylu.
Die Biopsie des Geschwürs aus der Brust… hat ergeben, dass der Tumor bösartig ist.

Phemphigoid teşhisi ve Phemphigus biyopsisi gerektirir.
Die Diagnose der Phemphigoid und Phemphigus erfordert Biopsie.

Akciğer biyopsisi( test için bir parça akciğer dokusunun çıkarılması).
Biopsie der Lunge(Ein Stück Lungengewebe wird zum Testen entfernt).

Acil temporal arter biyopsisi gerekiyor.
Er braucht eine Biopsie.

Ne biyopsisi? Harvey, buraya böbrek taşın olduğunu düşündüğün için geldin?
Harvey, Sie kamen mit Verdacht auf Nierensteine. Welche Biopsie?

Bir saat sonra Cuddynin biyopsisi alınacak.
Cuddys Biopsie ist in einer Stunde.

Bir kemik iliği biyopsisi genellikle bir aspirasyondan hemen sonra yapılır.
Ein Knochenmark Biopsie ist in der Regel kurz nach der Aspiration getan.

Şimdiye kadar boyun biyopsisi yapmadım.
So eine Biopsie hab ich noch nie gemacht.

Biyolojik materyalin biyopsisi ve histolojik analizi, teşhisi doğrulayacak veya onaylayacaktır.
Eine Biopsie und eine histologische Analyse von biologischem Material werden die Diagnose bestätigen oder widerlegen.

Bir saat sonra Cuddynin biyopsisi alınacak.
Cuddys Biopsie beginnt in einer Stunde.

Ama doktorlar durumu kolaylaştırmak için hastalığın bunama ya da Alzheimer olduğunu söylediler. Oysaki hastalığın bunlardan biri mi yoksa prion mu olduğunu görmek için beyin biyopsisi yapmadılar.
Um das Fortschreiten zu sehen, aber um es einfacher zu machen, schreiben die Ärzte es als Demenz oder Alzheimer ab, ohne eine Biopsie des Gehirns zu machen, um zu sehen, ob es das ist oder tatsächlich eine Prionen-Erkrankung.

Hematoloji bir kemik iliği biyopsisi yapmak isteyecektir.
Die Hämatologie wird eine Biopsie des Knochenmarks machen wollen.

Weil-Blakesley Conchotome kullanarak Şekil 2. kas biyopsisi Tekniği.
Abbildung 2. Muskelbiopsie unter Verwendung der Technik der Weil-Blakesley Conchotom.

Hastalıklı beyin ve Omurilik biyopsisi son derece nadirdir ve genellikle atipik vakalar içerir.
Biopsien von krankem Gehirn und Rückenmark sind extrem selten und beinhalten in der Regel atypische Fälle.

Bu nedenle, kanın serolojik bir analizi, ELISA ve karaciğer veya akciğer dokusunun biyopsisi gerçekleştirilir.
Daher wird eine serologische Analyse von Blut, ELISA und Biopsie des Leber- oder Lungengewebes durchgeführt.

Küçük bir akciğer nodülünün biyopsisi zor olabilir ve kanama veya kollabe akciğer gibi riskler vardır.
Ein kleiner Lungenknoten kann schwierig zu biopsieren sein, und es gibt Risiken, wie Blutungen oder eine kollabierte Lunge.

O zaman biyopsiyi elinize yüzünüze bulaştırdınız.
Dann haben Sie die Biopsie vermasselt.

Öyleyse biyopsiyi iptal mi ediyoruz?
Wir sagen also die Biopsie ab?

Biyopsiye göre, sinir iltihabı kafatası ve beyin arasına basınç uyguluyor.
Die Biopsie zeigt eine Nervenentzündung, übereinstimmend mit erhöhtem intrakraniellen Druck.

Biyopsiyi durdur.
Biopsie abbrechen.

Biyopsinin herşeyi ortaya çıkartacağını umalım.
Wir hoffen das das die Biopsie zeigen wird.

Biyopsiyle doğrulayıp kemoterapiye başlayın.
Biopsie zur Bestätigung, Chemo zur Behandlung.

Mecbur kalırsam biyopsiyi yapacağım. Fakat daha önce olmaz.
Ich mache die Biopsie, wenn es sein muss, aber keinen Augenblick früher.

Biyopside amipleri gördük. HKMnin yaptığı otopside de amip çıktı.
Die Biopsie und die Seuchenleute fanden die Amöben.

Biyopsi sonuçlarım geldi. Evet.
Ja, mein Ergebnis der Biopsie ist da.

Gidip biyopsiyi yapın. İstifa mı edersin?
Sie kündigen? Machen Sie die Biopsie.

Kimsenin biyopsiye filan ihtiyacı yok.
Niemand braucht eine Biopsie.

Bence biyopsiyi yapmalıyız. Hüsrana uğramış hissediyorum.
Ich bin nur frustriert, wir sollten die Biopsie machen.