BOŞALTILIYOR ne Demek Almanca - Almanca Çeviri

• wird evakuiert
• Evakuierung

Boşaltılıyor Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

Üs boşaltılıyor.
Evakuierung der Basis.

Tüm köprüler boşaltılıyor.
Alle Brücken wurden geräumt.

Üs boşaltılıyor.- Tamam.
Ok. Evakuierung der Basis.

Kasaba hızla boşaltılıyor.
Die Stadt schnell geleert.

Kamu düzeni ve güvenliği için bütün bir bölge boşaltılıyor.
Um die Sicherheit nicht zu gefährden. Ein ganzer Stadtteil wird evakuiert.

Oksijen boşaltılıyor.
Sauerstoff wird abgesaugt.

Zürihteki ABD Konsolosluğu boşaltılıyor.
US-Konsulat in Zürich evakuiert.

Miaminin tüm kıyı şeridi boşaltılıyor. O kargaşadan yararlanıp yerimiz tekrar bulunmadan gidebiliriz.
Die ganze Küste von Miami wird evakuiert, wir können den Trubel nutzen, um von hier wegzukommen, ohne entdeckt zu werden..

Alışveriş merkezi boşaltılıyor.
Das Einkaufszentrum wird evakuiert.

Bizim kat boşaltılıyor.
Sie evakuieren unsere Ebene.

M/V SSL KOLKATAnın yakıtı boşaltılıyor.
Kraftstoff von»SSL Kolkata« wird abgepumpt.

Evler acilen boşaltılıyor.
Besetzte Häuser sofort räumen.

Washington D.C. deki saldırılara bakacak olursak da bütün doğu kıyısı boşaltılıyor.
Und in Anbetracht der Angriffe in Washington D.C., werden alle Vororte entlang der Ostküste evakuiert.

Ana kontrol, sistem boşaltılıyor.
Kontrollzentrale. System abgekoppelt.

Numaralı hava kilidi oksijeni boşaltılıyor.
Sauerstoff ablassen. Luftschleuse 5.

Orayla burası arasındaki tüm yerleşim yerleri boşaltılıyor… ve insanlar mülteci olarak buraya geliyorlar.
Und die Menschen suchen hier Zuflucht. Jede Siedlung auf dem Weg dorthin wird evakuiert.

Bununla karanlık odaya gerek kalmadan film boşaltılıyor.
Damit kann man den Film ohne Dunkelkammer herausnehmen.

Suriyedeki hapishaneler boşaltılıyor.
Syriens Gefängnisse leeren sich.

İngiliz Parlamentosu boşaltılıyor.
Britisches Parlament wird evakuiert.

Gece yarısı evler boşaltılıyor.
Mitten in der Nacht die Häuser verlassen.

Bu bölüm Almanlar için boşaltılıyor.
Dieser Flügel wird geräumt für die Deutschen.

Şarjör boşaldığında sürgü böyle kilitlenir.
Wenn das Magazin leer ist, wird der Patronenlauf gesperrt.

Kasam boşaldı ve korkunç faiz oranı ile borçlanıyoruz.
Meine Staatskasse ist leer… und wir borgen uns schubkarrenweise Geld.

Boşaltmak zorundalar.
Sie müssen evakuieren.

Boşalmak'' ne demek?
Was heißt"kommen"?

Boşaltmak zorunda kaldık.
Wir mussten evakuieren.

Ey Rabbimiz, üzerimize sabır boşalt ve bizi müslümanlar olarak öldür!
Unser Herr, überschütte uns mit Standhaftigkeit und berufe uns ab als(Dir) Ergebene!

Okulu boşaltmamız gerekiyor.
Wir sollen die Schule evakuieren.

Kendini boşalt ki onun eseri içinde hayat bulsun.
Man macht sich selbst leer, so dass ihr Werk in einem leben kann.

Boşalt. John Dillinger, siz Nelsonı kaçırırken 74.
Leer machen! John Dillinger raubte 74.