BUTTON ne Demek Almanca - Almanca Çeviri

• Button
• Jenson

Button Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

Görüşürüz, Button.
Bis dann, Button.

Benjamin Button gibiyim.
Wie Benjamin Button.

Button Gwinnett de kim?
Wer ist Button Gwinnett?

Aynı Benjamin Button gibi.
Wie ein umgekehrter Benjamin Button.

Adı Button, yanımda çalışıyor.
Er heißt Button.

Beklemeyeceğim… Doktorun button hemen görmesi gerek.
Button muss sofort zum Doktor.

Button Gwinnett de kim?
Sie sind von Button Gwinnett?

Ama Benjamin Button gibi bir bebek.
Aber eine Art wie Benjamin Button.

Button nesnesini seçiniz.
Wählen Sie den Button Voreinstellungen.

Bu Benjamin Button ve bir kitaptı.
Es heißt Benjamin Button und es war ein Buch.

Button Cuma günü çok hızlıydı.
Jenson war am Freitag sehr schnell.

Kaç kişisiniz? Button Kulüpe hoş geldiniz.
Wie viele seid ihr? Willkommen im Button Club.

Button Cuma günü çok hızlıydı.
Crutchlow war am Freitag sehr schnell.

Bir insanın güveni çok değerlidir Button.
Das Vertrauen eines Menschen ist kostbar, Button.

Button sen at arabasına bakacaksın.
Button, du versteckst dich im Wagen.

Ya, Benjamin Button fermuarlı olsaydı?
Was, wenn Benjamin Buttons einen Reißverschluss hätte?

Button Duygusal Bir Veda Bekliyor.
Bozesan erwartet emotionalen Abschied.

Hoşçakalın. Bu sizin son şansınız, Bay Button.
Wiedersehen. Das ist Ihre letzte Chance, Mr Button.

Bakınız'' Button Manager ayarları''( s.55).
BUTTON MANAGER"(S.56) beschrieben.

Button Gwinnettle ilgili bir şey yok.
Aber da stand nichts von Button Gwinnett.

Kel Benjamin Button gibisin resmen. Biraz mı?
Du bist wie Benjamin Button, der immer jünger wird.- Etwas?

Button hakkında sana yalan söylemeyeceğim?
Wieso sollte ich wegen Button lügen?

Bu küçük örnek Promise mekanizmasını gösterir.< button> her tıklandığında testPromise() metodu çağrılır.
Die Methode testPromise() wird jedes Mal aufgerufen, wenn der &lt;button>; geklickt wurde.

Sana Button konusunda yalan söylemeyeceğim?
Wieso sollte ich wegen Button lügen?

Button, buraya gel de yemek işini ayarla.
Button, komm jetzt da runter und koch was zu essen.

İmparatora söyle, Jim Button ve makinist Lukeun kızı hakkında önemli bir haberi var.
Haben wichtige Neuigkeiten von seiner Tochter! Melde dem Kaiser, Jim Knopf und Lukas der Lokomotivführer.

Button 17 saat boyunca çölde yolda kalmış.
Jenson Button: 17 Stunden Zwangspause in der Wüste.

Eğer Button yaşar, biz de Baxteri atlatırsak.
Wenn Button es übersteht und wir Baxter überleben.

Button: Hamilton garip bir takım arkadaşıydı.
Jenson Button: Lewis Hamilton war ein seltsamer Teamkollege.

Angelica Button ve Ejderha Kralın Tekerlekli Yatağı'' nı.
Angelica Button and das Rollbett des Drachenkönigs.