Cepte Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Dokuz gün cepte.
Sağ cepte…- Anahtarlar.
Çünkü bu sigaralar cepte.
Benim cepte hesap makinesi var.
İlk yardım cepte( Ücretsiz).
Combinations with other parts of speech
Fiillerle kullanım
Isimlerle kullanım
Onlar için Henry Rindell cepte.
Siyah cepte, monitörün yanında.
Bu inanılmaz para cepte.
Cepte yem taşımak ha? Çok iyi.
İki taş cepte, kaldı bir tane.
Hangi cebinde?- Sağ ön cepte.
Sol ön cepte, bir paket fındık.
Galiba iki haftalık ilgiyi cepte görüyorsun.
Benim cepte hesap makinesi var. Hayır.
Kitaplar küçüktür ve bir çantada veya cepte saklanabilir.
Siyah cepte, monitörün yanında.- Sıkı durun.
Gözlerin yerde, ellerin cepte Düşünüyorsun geçen günü.
Cepte bedava her zaman iyi ve kolay ve daha popüler.
Kim bilir, belki de cepte bir şey kalmamıştı…?
Cepte Casino, birkaç sene öncesine kadar bunun olabileceğini kim düşünebilirdi?
Lexington, Kentuckyde, cepte dondurma külahı taşımak yasalara aykırıdır.
Sadece son bir düğünde giydiği bir ceket koymak 2001 veNokia bulundu 3210 cepte.
Baş aşağıda, gözler yukarda, eller cepte, omuzlar yukarı, kafa hafifçe yana, utangaçlık ve kırılganlığı açığa vururcasına.
Baş aşağıda, gözler yukarda,eller cepte, omuzlar yukarı, kafa hafifçe yana, utangaçlık ve kırılganlığı açığa vururcasına.
Cebindeki taşlarla kendini suda boğmuş.
Bu cep telefonu kulaklığım.
Ellerini cebinden çıkar lütfen.
Arkasında cep numaram var.
Cep telefonumu kopyalamış.
Cep soneleri senin olsun.