Cesette Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Peki ya cesette?
Cesette de yok.
Wappinger Fallsdaki cesette kanıt bulduğunu söyle?
Cesette darbe izi yok.
Diğer altı cesette de aynı yaradan var.
Combinations with other parts of speech
Sıfatlarla kullanım
Fiillerle kullanım
Daha
Cesette hiç zehir yok.
Adli tıp iki cesette de kan olduğunu yazmış.
Cesette hiç ısırık izi var mıymış?
Yeni çiftin izlerini cesette bulduk. Çin imalatçı.
Cesette başka bir şey buldun mu?
Halı döşemelerden hiçbiri cesette bulunan elyafla uyuşmuyor.
Cesette pençe izi bile yokmuş.
Walter bulduğumuz cesette hayvansal bir hücre tespit etti.
Cesette de yok, takside de.
Sanki tüm kanı akıtılmış gibi cesette hiç kan olmadığını söyledi. Evet.
Cesette de, takside de yoktu.
Yeniden cinayet işleyeceğim. Sıradaki cesette ise sizleri Emilye götürecek ipuçları bırakacağım.
Cesette en kötü korkularını görür.
Beş cesette orda vardı.
Cesette belirgin yaralar veya izler yok.
Çünkü cesette bir kurşun yarası vardır.
Cesette hiç ısırma izi var mıydı?
Çünkü cesette bir kurşun yarası vardır.
Cesette boğma belirtileri var ama omur kırılması yok. Sarhoşu öldürmek daha kolaydır.
Getirdiğiniz cesette insan kanı olduğunu teyit edebilirim.
Bu cesette kayıp olan tek organ bağırsaklardı,?
Aileye verilen cesette ise işkence izleri dikkat çekiyor.''.
Bu cesette bulaşıcı hastalık izi bulacağımızdan kuşkuluyum.
DNA İndeks Sistemi, cesette bulunan beş DNA profilinden birinden bir eşleşme buldu.
Bu cesette kayıp olan tek organ bağırsaklardı,?