Cezayirdeki Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Cezayirdeki ilkokul.
Grundschule Algier.Fransa da Madagaskar ve Cezayirdeki Fransa değil.
Frankreich war in Algerien oder Madagaskar nicht Frankreich.Cezayirdeki siyasi partiler.
Partei in Algerien.Dışişleri Bakanı olarak ilk hamlem Cezayirdeki General Pectaini aramak olacaktır.
Meine erste Amtshandlung ist der Abzug von General Boutin aus Algier.Cezayirdeki üniversiteler.
Universität in Algerien.Bu genç radikaller, büyük babaları oradan gelmiş olsa bile Cezayirdeki savaştan söz etmiyorlar.
Diese jungen Radikalen sprechen niemals vom Algerien-Krieg, auch wenn ihr Großvater aus Algerien stammt.Kategori: Cezayirdeki sıradağlar.
Gebirge in Algerien.Avrupa dışındaki ilk fabrikamız 2006 yılında Çinde açılırken bunu Cezayirdeki üretim tesisimiz izledi.
Unsere erste Werk außerhalb Europas eröffneten wir 2006 İşte Cezayirdeki seyahat güzergahım.
Hier ist meine Reiseroute in Algerien.Uluslararası medyalar, bugüne kadar gizlemeye çalıştıkları Cezayirdeki iktidar gerçeğini şaşkınlıkla keşfetmektedirler.
Die internationalen Medien entdecken mit Erstaunen die Realität der algerischen Macht, die sie bis jetzt zu verbergen versuchten.Cezayirdeki St. George Otelinden aldım.
Aus dem St. George Hotel in Algiers.Uluslararası sınıf mücadelesinin yükselişi, Cezayirdeki işçiler için muazzam siyasi ufuklar açmaktadır.
Das internationale Aufleben des Klassenkampfs eröffnet den Arbeitern in Algerien große politische Möglichkeiten.Cezayirdeki rehinelerin akıbeti bilinmiyor.
Nachfolge von Geisel in Lichtenberg unklar.Bu kategoriden diğerleri:« Hafter Tarafından Libyanın Güneyine Düzenlenen Operasyonun Boyutları Cezayirdeki Güçlü Protestolar».
Mehr Fransanın Cezayirdeki Nükleer Denemeleri.
Frankreichs Atomtests in Algerien.Cezayirdeki asi generaller paraşütçü gönderir mi?
Würden die Rebellen in Algerien Truppen schicken?Fransa Cezayirdeki savaşı kaybetti.
Die Franzosen verloren den Krieg in Algerien.Cezayirdeki yabancı yatırımcılara hoş geldiniz.
Willkommen bei ausländischen Investoren in Algerien.Andre Zidane, Cezayirdeki bir Fransız büyükelçiliğini bombaladı.
Andre Zidane. Anschlag auf eine französische Botschaft in Algerien.Cezayirdeki seyahat güzergahımın beşinci günü oldukça yoğundu.
Der fünfte Tag meines Reiseverlaufs in Algerien war ziemlich intensiv.Bu olaylardan sonra Cezayirdeki bazı Mısır şirketlerinin büroları saldırıya uğramıştı.
Tags darauf brannten Büros ägyptischer Firmen in Algier.Cezayirdeki soyguncu filosu ve mülkiyeti onu abisinden aldı.
Räuberflottille und Besitz in Algerien brachten ihn von seinem älteren Bruder.İstihbarat hâlâ Cezayirdeki bölgeden 25 km uzaklıkta olduğunu düşünüyor.
Der Geheimdienst lokalisiert ihn noch in Algerien, 24 km vom Lager entfernt.Cezayirdeki“ Kara Onyıl” ın ışığında bakarsak, bunda yeni hiçbir şey yoktur.
Eingedenk des„schwarzen Jahrzehnts“ in Algerien ist dies auch gar nichts Neues.Evet, onu dün gece Cezayirdeki pek de güvenli olmayan evde tutukladılar.
Ja, sie fanden ihn gestern Cezayirdeki Ulusal Kurtuluş Cephesi ve IRA bu dalganın ikonik gruplarıydı.
Die Nationale Befreiungsfront in Algerien und die IRA waren ikonische Gruppen dieser Welle.Horne, sekiz yıl boyunca Cezayirdeki zayiatın 700.000 civarında olduğunu tahmin ediyordu.
Horne schätzte die Zahl der Opfer in Algerien innerhalb von acht Jahren auf rund 700.000.Cezayirdeki emlak ve inşaat sektörleri, ülkenin büyüyen ekonomisinden ve dış yatırımlarından olumlu yönde etkilendi.
Der Immobilien- und Bausektor in Algerien wurde durch die wachsende Wirtschaft des Landes und ausländische Investitionen positiv beeinflusst.Eminim ki oğluna, Cezayirdeki Fransız katliamı hakkında söyleyecek çok sözü vardır.''.
Ich bin sicher, er könnte seinem Sohn eine Menge über die Massaker der Franzosen in Algerien erzählen.".Sudan ve Cezayirdeki halk ayaklanmasına karşı zafer!
Sieg für den Volksaufstand im Sudan und Algerien!
