Dağın tepesinde Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Burada, dağın tepesinde.
Dağın Tepesinde Konser Vermek.
Kimsenin olmadığı dağın tepesinde.
Orada dağın tepesinde Harun ölür.
Bul beni denizde ya da dağın tepesinde.
Combinations with other parts of speech
Sıfatlarla kullanım
Isimlerle kullanım
Dağın tepesinde küçük bir kilise vardı.
Harun orada, dağın tepesinde öldü.
Dağın tepesinde değil çünkü, toprağın üzerinde.
Harun orada, dağın tepesinde öldü.
Dağın tepesinde dokuz ölümsüz adam yaşar.
Neden yüz adam dağın tepesinde nöbet tutarlar?
Dağın tepesinde kocaman kara bir bulut var.
Onları yukarıda, dağın tepesinde görürsünüz.
Bu dağın tepesinde yaşlı bir adam oturuyordu.
Denizaltıda ve hatta dağın tepesinde uçabilirsin.
Dağın tepesinde, mavi gölün karşısında.
Bir süre gözlemevinde çalışmıştı, buradan uzak değil. dağın tepesinde.
Sana o dağın tepesinde seçenek sunmuştum.
Ama şu anda benim için bu önemli değil çünkü ben dağın tepesinde bulundum.
Dağın tepesinde özgürce esen rüzgar.
Kok Tobe eğlence parkı, adını aldığı dağın tepesinde bulunmaktadır.
Dağın tepesinde küçük bir taş yığını vardır.
Hem de o unutulmuş,soğuk ve karanlık dağın tepesinde… sonsuza kadar tek başına.
Dağın tepesinde sevişmek veya deri kıyafetler giyinmek gibi?
Pek sık görüşemiyorduk. İki çocuğun varsa veyılın yarısını dağın tepesinde geçiriyorsan.
Dağın tepesinde konuşlanmış bir birlik tespit ettik!
Sabaha kadar hazırlan,sabah olunca Sina Dağına çık; dağın tepesinde.
Dağın tepesinde kötü adamlar tarafından tutsak edilmişti ve kaçması gerekiyordu.
En büyük düşmanlarınız o dağın tepesinde ve Merkeziniz yıkıldı, ben de burada… giyinip kuşanmış haldeyim.
Ister tiyatro ekibinin parçası olun, kötü akıl hocaları sizi kaygan bir zemine sürükleyebilir. İsteryıllar sonra dağın tepesinde karşılaşın.