DAVANIZI ne Demek Almanca - Almanca Çeviri S

Isim

Davanızı Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Davanızı Kazanalım.
Ihren Fall gewinnen.
Henüz. Ama davanızı takip ediyorum.
Noch nicht. Aber ich verfolge Ihren Fall.
Davanızı şimdi online başlatın.
Starten Sie Ihr Verfahren jetzt online.
Aksi halde sizin davanızı almazdım ki.
Sonst hätte ich deinen Fall nicht übernommen.
Davanızı almamızı istiyor musunuz?
Wollen Sie, dass wir Ihren Fall übernehmen?
Yüzbaşı Mathison, davanızı almak istiyorum.
Captain Mathison, ich möchte mich Ihrem Fall annehmen.
Davanızı almayı kabul ediyoruz.
Wir haben vereinbart, Ihren Fall zu übernehmen.
Telefonda konuştuğumuz gibi AİHB davanızı üstlenmek istiyor.
Wie besprochen, möchte sich die ACLU Ihres Falles annehmen.
Lakin, davanızı ben almayacağım.
Dennoch werde ich Ihren Fall nicht übernehmen.
Yalnızca son bir soruya cevap verirseniz davanızı alacağım.
Ich übernehme Ihren Fall, wenn Sie mir eine letzte Frage beantworten.
Davanızı yarın yargıç karşısına çıkarmaya çalışacağım.
Ich versuche, Ihren Fall morgen vor den Richter zu bekommen.
Kanıtlar çok önemlidir, çünkü davanızı güçlendirebilir.
Beweise sind von entscheidender Bedeutung, weil sie Ihren Fall stärken können.
Davanızı kabul etmeğe karar verdim, Matmazel Brandon.
Ich habe mich entschieden, Ihren Fall anzunehmen, Miss Brandon.
Bence kızı kurtarıp davanızı kapattıkları için… onlara teşekkür etmeniz lazım.
Sie sollten ihnen danken, dass sie die Frau gerettet und Ihren Fall abgeschlossen haben.
Davanızı inceledikten sonra, size kişiselleştirilmiş özel bir teklif göndereceğiz.
Nachdem wir Ihren Fall geprüft haben, senden wir Ihnen ein individuelles Angebot.
İş baroya bildirildiğinde ben gönüllü olarak sizin davanızı üstlendim.
Als ihr Fall an die Anwaltskammer weitergeleitet wurde, habe ich Ihren Fall freiwillig übernommen.
Biz… Biz sizin davanızı ülkedeki en yüksek mahkemeye götürmek üzereyiz.
Wir bringen Ihre Sache vor das höchste Gericht in unserem Land.
Programınıza ulaştıktan sonra profesyonel satış ekibini davanızı takip edecek şekilde ayarlayacağız.
Sobald wir Ihren Zeitplan haben, arrangieren wir das professionelle Verkaufsteam, um Ihren Fall zu verfolgen.
Davanızı beslemek lütfen, ve sert şeyler ile çizmeyin veya sıkı sert pantolon. teşekkür.
Bitte schätzen ihr fall, und nicht kratzen mit harte sachen oder engen harte hosen. danke.
Programınızı aldıktan sonra, profesyonel satış ekibinizi davanızı takip edecek şekilde düzenleyeceğiz.
Sobald wir Ihren Zeitplan haben, arrangieren wir das professionelle Verkaufsteam, um Ihren Fall zu verfolgen.
Fakat sizin davanızı almayı düşünmeden bile önce olanlara dair sizin ifadenizi bir dinlemeliyim.
Aber bevor ich gar in Erwägung ziehe, Ihren Fall zu übernehmen,… muss ich aus Ihrer Sicht erfahren, was geschehen ist.
Ve Bay Meeks, Bölge Savcı Yardımcısı olarak… ilk büyük davanızı kaybetmenin üstesinden gelemeseydiniz… New Yorkun en saygın avukatlarından biri olamazdınız.
Hat Sie zu einem der angesehensten Anwälte in New York gemacht. Mr. Meeks, erst die Niederlage in Ihrem ersten großen Fall.
Davayla ilgili.
Über den Fall.
Davalının, sürekli davayı reddettirme denemeleri… hiç de.
Die wiederholten Versuche des Beklagten, die Klage abweisen zu lassen.
Younis davasının arşivlerine bakıyordum, FD-302yi bulamadım.
Ich archiviere den Fall Younis und finde den FD-302 nicht.
Davayla şahsen ilgileniyorum.
Der Fall interessiert mich persönlich.
John sana davanı açıklamak için bir şans vermek istiyorum.
John, ich möchte Ihnen die Chance geben, Ihren Fall darzulegen.
Ama davayla çok alakası var.
Aber alles mit dem Fall.
İnatla silah davalarını takip ediyorlar. Şimdi içimizdeler.
Sie suchen Fälle gegen die Waffen- industrie, und jetzt sind sie drin.
Yani Mikeın davasına zarar verdim.
Also habe ich Mikes Fall geschadet.
Sonuçlar: 30, Zaman: 0.0315

Farklı Dillerde Davanızı

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca