DAVAR ne Demek Almanca - Almanca Çeviri S

Davar Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Colloquial category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Davarları da O yaratmıştır.
Auch die An'am erschuf Er.
Sabah olunca ve davar salıverilince.
Wenn dann vor Hektik früh und spat.
At bakıcıları onunla davara su.
Pferdemist gründlich mit Wasser abzuspülen um ihn.
Bu kanun davarcılığın sonunu getirmiştir.
Ende des Mooreschen Gesetzes gekommen.
Ancak böyle bir ürün, örneğin davar olabiliyordu.
Aber ein solches Produkt konnte zum Beispiel das Vieh sein.
Davarlar gibidir bunlar. Belki daha da şaşkın.
Sie sind wie das Vieh, ja sie irren noch mehr ab.
İşte kızı Rahel davarlarla birlikte geliyor.».
Da kommt gerade seine Tochter Rahel mit der Schafen!“.
Kral Süleyman vebütün İsrail topluluğu Antlaşma Sandığının önünde sayısız davar ve sığır kurban etti.
Aber der König Salomo unddie ganze Gemeinde Israel, zu ihm versammelt vor der Lade, opferten Schafe und Ochsen, so viel.
Dediğiniz gibi davarlarınızı, sığırlarınızı da alın götürün.
Auch eure Schafe und Rinder nehmt mit.
Daha sonra İbrahim Avimeleke davar ve sığır verdi.
Abraham holte den Schafbock und opferte ihn als Brandopfer.
İnsanların ve davarların yedikleri yeryüzü bitkisi onunla karışmıştır.
Der Erde, wie sie die Menschen und das Vieh verzehren, sich damit vermengen.
Yar.21: 27 Daha sonra İbrahim Avimeleke davar ve sığır verdi.
Gen 21:27 Da holte Abraham Kleinvieh und Rinder und schenkte sie dem Abimelech.
İnsanlardan, hayvanlardan ve davarlardan da renkleri böyle değişik olanlar vardır.
Und bei Mensch und Tier und Vieh(gibt es) auch verschiedene Farben.
Ey Allahın Resulü!zekâtı verilmemiş sığır ve davarlar ne olacak? denildi?
Es wurde dann gesagt: O Gesandter Allahs,was ist denn der Fall mit Kühen und Schafen?
Doğrusu sizin için, davarlarda da ibretler vardır.
Bestimmt ist unter den Gezeigten auch etwas für euch dabei.
Davarları da o çeşit halketmiştir; onlardan giyiminizi temin edersiniz ve size faydalar var onlardan ve bir kısmını da yersiniz.
Und(auch) das Vieh hat Er erschaffen. An ihm habt ihr Wärme und(allerlei anderen) Nutzen; und davon eßt ihr.
Bütün bunları sizin ve davarlarınızın faydalanması için yaptık.
Als Nießbrauch für euch und für euer Vieh.
RABbi hoşnut eden bir koku yapmak için yakmalık sunu, özel adak kurbanı, gönülden verilen sunu ya dabayram sunusu gibi yakılan sunu olarak RABbe sığır ya da davar sunacaksınız.
Und wollt dem HERRN Opfer tun, es sei ein Brandopfer oder ein Opfer zum besonderen Gelübde oder ein freiwilliges Opfer odereuer Festopfer, auf daß ihr dem HERRN einen süßen Geruch machet von Rindern oder von Schafen.
Ve Allah babanızın davarlarını almış ve bana vermiştir.''.
Und spreche zu ihnen: Der Gott eurer Väter hat mich zu euch.
İssakar, Zevulun ve Naftaliye kadar yayılmış olan yakınları da yiyecek yüklü eşeklerle, develerle, katırlarla, öküzlerle geldiler. Bol miktarda un, incir pestili, kuru üzüm salkımları, şarap, zeytinyağı,çok sayıda sığır ve davar getirdiler. Çünkü İsrailde sevinç vardı.
Auch welche die nächsten um sie waren, bis hin an Isaschar, Sebulon und Naphthali, die brachten Brot auf Eseln, Kamelen, Maultieren und Rindern, Speise von Mehl, Kuchen von Feigen und Rosinen, Wein, Öl,Rinder, Schafe die Menge; denn es war Freude in Israel.
Yine insanlardan, hayvanlardan ve davarlardan da türlü renklileri vardır.
Und bei Mensch und Tier und Vieh(gibt es) auch verschiedene Farben.
Kendi halkını davar gibi götürdü, Çölde onları bir sürü gibi güttü.
Und ließ sein Volk ausziehen wie die Schafe und führte sie wie eine Herde in der Wüste.
Birkaç yıl sonra Samiriye Kentinde yaşayan Ahavı görmeye gitti.Ahav onun ve yanındakilerin onuruna birçok davar, sığır keserek Ramot-Gilata saldırmak için onu kışkırttı.
Und nach etlichen Jahren zog er hinab zu Ahab gen Samaria. UndAhab ließ ihn für das Volk, das bei ihm war, viel Schafe und Ochsen schlachten. Und er beredete ihn, daß er hinauf gen Ramoth in Gilead zöge.
Yakmalık sunu için bana davar getirmediniz, Kurbanlarınızla beni onurlandırmadınız.
Du hast mir keine Lämmer als Brandopfer gebracht und hast mich nicht mit Schlachtopfern geehrt.
İlk doğan hayvan RABbe aittir. İster sığır, ister davar olsun, kimse onu RABbe adayamaz. Çünkü o RABbindir.
Die Erstgeburt unter dem Vieh, die dem HERRN sonst gebührt, soll niemand dem HERRN heiligen, es sei ein Ochs oder Schaf; denn es ist des HERRN.
Öküzlere, eşeklere, davarlara, erkek ve kadın kölelere sahip oldum. Efendimi hoşnut etmek için önceden haber gönderiyorum.›››.
Und habe Rinder und Esel, Schafe, Knechte und Mägde; und habe ausgesandt, dir, meinem Herrn, anzusagen, daß ich Gnade vor deinen Augen fände.
Ey Yakupoğulları, Elbette hepinizi bir araya getireceğim. İsrailin geride kalanlarını elbette toplayacağım.Ağıldaki davar gibi, Otlaktaki sürü gibi bir araya getireceğim sizleri. Topraklarınız insanlarla dolacak.››.
Ich will aber dich, Jakob, versammeln ganz und die übrigen in Israel zuhauf bringen;ich will sie wie Schafe miteinander in einen festen Stall tun und wie eine Herde in ihre Hürden, daß es von Menschen tönen soll.
Bir adam öküz ya da davar çalıp boğazlar ya da satarsa, bir öküze karşılık beş öküz, bir koyuna karşılık dört koyun ödeyecektir.
Wenn jemand einen Ochsen oder ein Schaf stiehlt und schlachtet's oder verkauft's, der soll fünf Ochsen für einen Ochsen wiedergeben und vier Schafe für ein Schaf..
O vakit geceleyin, bir kavmin davarı ekin tarlasına yayılmıştı( zarar vermişti).
Nachts kommt er zu seinem Menschen und schmust/schnurrt ihn in den Schlaf.
Yakmalık sunu için bana davar getirmediniz, Kurbanlarınızla beni onurlandırmadınız. Sizi sunularla uğraştırmadım, Günnük isteyerek sizi usandırmadım.
Mir hast du nicht gebracht Schafe deines Brandopfers noch mich geehrt mit deinen Opfern; mich hat deines Dienstes nicht gelüstet im Speisopfer, habe auch nicht Lust an deiner Arbeit im Weihrauch;
Sonuçlar: 30, Zaman: 0.0406

Farklı Dillerde Davar

S

Davar eşanlamlıları

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca