Durmaktan Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Kötü durmaktan.
Durmaktan bahseden kim?
Ama burada durmaktan iyidir, değil mi?
Durmaktan çok zor anlıyor musun?
Burası otelde durmaktan daha iyi.
Yoruldum bunlardan. Her zaman başka birisi için birlikte durmaktan.
Yolda durmaktan daha kötüsü varsa.
Kendi ayakları üzerinde durmaktan zevk alırlar.
Oysa orda durmaktan başka bir şey yapmamıştı.
Cam duvarımın arkasında durmaktan sıkıldım.
Burada köşede durmaktan daha iyi bir şeyin yok mu?
Durmaktan nefret ediyorum… çünkü solladığım herkes beni tekrar geçecek. Nefret ediyorum.
Gecikme hava ikmali için durmaktan kaynaklanıyor.
Son dakikada durmaktan nefret ediyorum, ama bazen gerekli.
Adamlar kendi ayaklari üzerinde durmaktan korkuyorlar.
Ağaçlar bir arada durmaktan hoşlanırlar ve birbirlerine sarılırlar.
İstersen vur. Çünkühiçbir şey beni vatandaşlarımla yan yana durmaktan alıkoyamaz.
Uzun süre aynı pozisyonda durmaktan kaçının, hareket edin.
Yıllık muhalefetin ardından… ülkemizin yeni Başbakanı olarak karşınızda durmaktan… kıvanç duyuyorum.
Ben bir'' çıklama'' tabelası yanında durmaktan fazlasını yapacak yetenekteyim.
Şimdi ölçeklerde durmaktan korkmuyorum, daha küçük bir boyut için kıyafetler satın almaya başladım.
O herhangi bir yasal hükümete karşı açıkça durmaktan kaçınmak için yeterince temkinli oldu.
Çünkü ölmek rüzgarda çıplak durmaktan ve güneşte erimekten başka nedir ki?
Çünkü ölmek rüzgarda çıplak durmaktan ve güneşte erimekten başka nedir ki?
Yine de, herhangi bir yasal hükümete karşı açık durmaktan kaçınmak için yeterince ihtiyatlıydı.
Gülüşmeler Bence bu damilyonlarca yıl boyunca çalının arkasında durmaktan geliyor, dümdüz ileri bakarak, bufaloyu başından kayayla vurmaya çalışarak.
Dur yoksa vururum!
Ona bakıp durma, ben konuşuyorum seninle!
Durma Mikey.
Dur yoksa ateş edeceğim!