Ehliyetine Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Senin ehliyetine el konulmuş.
Mahoneyler Wesin tanıklık ehliyetine itiraz ediyor.
Ehliyetine 900 yıl el konuldu.
Benim senin ehliyetine ihtiyacı olacak.
Ehliyetine el koyacak mısınız?
Combinations with other parts of speech
Sıfatlarla kullanım
Fiillerle kullanım
Isimlerle kullanım
Serbest kaldı, ehliyetine el konuldu.
Ehliyetine bakılırsa adı Barbara Carey.
Polis de olsan ehliyetine 11 puan demek.
Ehliyetine sahip olması gerekmektedir.
Genç sürücünün ehliyetine derhal el konuldu.
Ehliyetine haksız yere el konuldu.
Bu süre içinde ise sürücünün ehliyetine el konulacak.
Ehliyetine göre bu civarda yaşıyormuş.
Çevik, hızlı, A2 ehliyetine uygun ve son derece sportif.
Ehliyetine 11 ay süreyle el konuldu.
Yarın ehliyet sınavını geçecek ve kendi ehliyetine sahip olacaksın.
Ehliyetine bakılırsa adı Barbara Carey. Kimmiş?
Şahsın daha önce de 2 defa ehliyetine el konulduğu öğrenildi.
Ehliyetine bakılırsa adı Adrianne Iver.
Araç sahibinin de daha önce aynı suçtan ehliyetine el konulduğu belirlendi.
Erinin ehliyetine göre organlarını bağışlıyormuş.
Depardieunun ehliyetine de 6 ay süreyle el konuldu.
Ehliyetine göre, buradan birkaç blok ötede yaşıyormuş.
Ayrıca, ehliyetine 8 ay ehliyetine el konuldu.
Ama ehliyetine göre 34. Bu garip. Kiralık tek oda anahtarı var.
Uygun bir tekne ehliyetine sahip konuklar ek yakıt ücreti karşılığında tekneyi kullanabilirler.
Ehliyetine baktıktan sonra bunu sana vermeliydim ama dayanamadım.
Ve ehliyetine ihtiyacımız var. Ona yeni bir üye süiti ayarlayabilmek için, sisteme gireceğimiz kredi kartı.
Ehliyetinizi görebilir miyim lütfen?
Geçen gece aptal polis bir aylığına ehliyetime el koydu hem de hiç sebep yokken.