ELEŞTIRENLER ne Demek Almanca - Almanca Çeviri

• Kritiker
• kritisiert
• die Kritiken

Eleştirenler Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

Eleştirenler utansın.
Kritiker blamiert.

Ya da eleştirenler.
Oder die Kritischen.

Eleştirenler içeriye.
Die Kritiker innerhalb.

Kongrede eleştirenler.
Kritiker im Kongress.

Eleştirenler ne yapıyorlar?
Was machen die Kritiker?

Tango kucaklaşmasını eleştirenler.
Der Tango, die getanzte Umarmung.

Eleştirenler ve iş yapanlar.
Entscheider und Gewerbetreibende.

Hükümeti eleştirenler tutuklandı.
Man verhaftete Kritiker der Regierung.

Eleştirenler tekrar dinlesinler.
Der Kritikers nochmals geprüft.

Fakat bu teoriyi eleştirenler de var.
Aber es gibt auch Kritiker dieser Theorie.

Beni eleştirenler muhakkak olacaktır.
Kritiker sind mir indes gewiss.

Yorumlar da da hep aynı şeyi yazıyor eleştirenler.
Es sind immer die gleichen, die Kritiken schreiben.

Beni eleştirenler umurumda bile değil.
Es ist mir egal, wer uns kritisiert".

Hükümetin insan hakları karnesini eleştirenler cezalandırıldı.
Die Kritik an der Menschenrechtspolitik der Regierung übten, wurden bestraft.

Eleştirenler için de bir kaç sözüm olacak.
Dennoch ein paar Worte für Kritiker.

Bizi şimdi eleştirenler pişman olacaklar.
Die uns jetzt kritisieren, werden es bereuen.

Eleştirenler başka yer göstersin.
Kritikgeister können sich woanders manifestieren.

Elbette sürecin yapısını, yöntemini eleştirenler de oldu.
Es gab natürlich auch welche, die Struktur und Methode des Prozesses kritisiert haben.

Bu ne demek; eleştirenler cezalandırılıyor demek?
Heißt das, Kritiker werden abgespeist?

Tepkiler genelde olumlu yöndeydi fakat eleştirenler de oldu tabii ki bu.
Die Reaktionen waren überwiegend positiv, aber es gab natürlich auch Kritiker.

Bizi eleştirenler, o önemli ikinci kelimeyi hep atlıyor.
Unsere Kritiker lassen immer das wichtige zweite Wort weg.

Helal olsun kadına twittleri hala duruyor, onu eleştirenler kadar korkak değil.
Ein Portrait über eine Frau, die zumindest nicht so feige ist wie ihre Kritiker.

Eleştirenler, acımasız bir iş ortamı yaratacağını söylüyor.
Kritiker sagen, es führe zu einem brutalen Arbeitsumfeld.

Roma Katolik Kilisesini eleştirenler ülkede bölünmeye yol açtılar.
Die Kritik an der römisch-katholischen Kirche spaltete das Land.

Sizi eleştirenler zamanlamayı oldukça şüpheli bulacaklardır.''.
Ihre Kritiker werden den Zeitpunkt bestimmt höchst verdächtig finden.«.

Hükümetlerin uygulamalarını eleştirenler sadece insani yardım kuruluşları olmadı.
Die die Anwendungen der Regierungen kritisieren, waren nicht nur die menschlichen Hilfsorganisationen.

Anketi eleştirenler ise katılımcıların yüzde 70ini Almanların oluşturduğunu iddia etti.
Kritiker bemängelten, dass 70 Prozent der Teilnehmenden aus Deutschland stammten.

Angela Merkel, Bild Gazetesine yaptığı açıklamada,” Papayı eleştirenler, konuşmasının amacını anlamamış demektir.
Merkel sagte:„Wer den Papst kritisiert, verkennt die Intention seiner Rede.

Bu yöntemi eleştirenler şöyle bir tehlikeye işaret ediyorlar.
Kritiker solcher Verfahren sehen hier eine große Gefahr.

Bunun gibi, Bush ve yönetiminin eleştirenler skandalı bunları ilişkilendirmeye çalışmıştır.
Als solche Kritiker von Bush und seiner Regierung versucht, sie auf den Skandal zu verbinden.