ELEŞTIRME ne Demek Almanca - Almanca Çeviri

• zu kritisieren
• Kritik

Eleştirme Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

Eleştirme sakın.
Verurteile mich nicht.

Bu öyle eleştirme.
Kritisiere nicht so das.

Eleştirme günü değil.
Nicht mein Tag Kritik.

Suçlama veya eleştirme;
Beschuldigen oder zu kritisieren;

Eleştirme ve bazı sorunlar.
Kritiken und Problemen.

Cerrahlarımı da eleştirme.
Kritisiere nicht meine Chirurgen.

Eleştirme, düş kırıklığı, başarısızlık.
Kritik, Enttäuschung, Versagen.

Kural bir: Asla eleştirme.
Regel Nummer eins: Nie kritisieren.

Eleştirme şikayetten farklı bir durumdur.
Kritik ist anders als Beschwerde.

Şimdi onları eleştirme zamanı!
Zeit, sie zu zu kritisieren!

Başkasının yaşam biçimini asla eleştirme.
Hack nie auf der Lebensart von anderen herum.

İnsanların beni eleştirme hakkı yok.
Menschen haben nicht das Recht, mich zu kritisieren.

İsraili eleştirme tabusu artık yıkılmalıdır.
Das Tabu, Israel kritisieren zu dürfen, muss gebrochen werden".

Elbette herkesin siyasi kararları eleştirme hakkı vardır.
Jeder hat das Recht, juristische Beschlüsse zu kritisieren.

Orduyu eleştirme hakkını nasıl kendinde buluyorsun!
Wie kann es eine Schuldtat sein, die Armee zu kritisieren?

Her şeyi ve herkesi eleştirme hakkım da var.
Ich habe das Recht, alles und jeden zu kritisieren.

Akıl sağlığımı önemsediğim için beni eleştirme.
Kritisier mich nicht, weil meine geistige Gesundheit mir wichtig ist.

Elbette herkesin siyasi kararları eleştirme hakkı vardır.
Jeder habe das Recht, politische Entscheidungen zu kritisieren.

Zira açıklama, eleştirme ve övgü ikinci sınıf beyinlerin işidir.
Darstellung, Kritik und Lob sind Tätigkeiten für Geister zweiter Klasse.

Buna karşı çıkma ve eleştirme hakkım var.
Ich habe ein Recht mich darüber zu beschweren und dies zu kritisieren.

Eleştirme, düş kırıklığı, başarısızlık, utanç, küçük bir çocuk gibi tepki gösterme.
Kritik, Enttäuschung, Versagen, Reagiert wie ein Kind.

Sosyal statüsü bizden iyi olanları eleştirme özgürlüğünü sağlıyor.
Das gibt uns die Freiheit, sozial Höherstehende zu kritisieren.

Üçüncü önem verdiğim şey de şudur. Asla takım arkadaşını eleştirme.
Die dritte Regel war, niemals einen Mannschaftskameraden zu kritisieren.

Din ve ateizm özgürlüğü ve dini eleştirme özgürlüğü.
Religions- und Atheismusfreiheit sowie die Freiheit, Religion zu kritisieren.

Forumdaki personeli eleştirme veya suçlama yapma yetkiniz yok.
Sie dürfen das Personal in den Foren nicht kritisieren oder Vorwürfe machen.

Hey, ömrünün birkaç yüz saatini buna harcamadıysan hiç eleştirme.
Hey, urteile nicht, bevor du nicht ein paar hundert Stunden damit verschwendet hast.

Sanki siz kusursuzsunuz da herkesi eleştirme hakkına sahipsiniz.
Als ob Sie kein Standbein hätten, das Aussehen anderer zu kritisieren.

Hey, ömrünün birkaç yüz saatini buna harcamadıysan hiç eleştirme.
Ein paar hundert Stunden damit verschwendet hast. Hey, urteile nicht, bevor du nicht..

Elbette herkesin siyasi kararları eleştirme hakkı vardır.
Selbstverständlich habe jeder das Recht, politische Entscheidungen zu kritisieren.

Sürekli başkalarını eleştirme alışkanlığına sahip olanlar kökleşmiş bir kendini el üstünde tutma tutumuna sahiptir.
Diejenigen, die die Angewohnheit haben, andere andauernd zu kritisieren, haben eine sehr stark selbstbezogene Einstellung.