Elektronu Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Elektronu yakalanması.
Uranyumun 92 elektronu\ ardır.
Elektronu bulunmaktadır.
Oksijen atomunun 8 elektronu vardır.
Bu elektronu koparmak zor.
Combinations with other parts of speech
Isimlerle kullanım
Oksijen atomunun 8 elektronu vardır.
Bir elektronu göstermektedir.
J Thomson 1897 yılında elektronu keşfetti.
Thomson, elektronu keşfetmiştir.
Geriye ortaklanmamış 2 elektronu kalır.
Ücuncu elektronu 2s1 de olacaktir.
Nötr haldeyse bir proton ve bir elektronu vardır.
Elektronu tanımlayan ilk kişi Thomson oldu.
Diğerleri bu 2 elektronu alır mısın der.
Elektronu tanımlayan ilk kişi Thomson oldu.
Altı protonu ve altı elektronu var ve başka bir karbon izotopu.
Bir elektronu hidrojenle paylaşır ve bende öyle yapacağım.
Bu eşiğin ötesinde, elektronu tekrar kontrol edebiliriz.''.
Elektronu fotosistem Iden alır ve FNR molekülüne iletir.
P nin bir çift ortaklaşmamış elektronu ve üç tane bağlayıcı elektronu vardır.
Thomson elektronu burada keşfetti ve Rutherford atomu burada parçaladı.
Neredeyse iki kat enerji gerekiyor, helyumdaki şu ikinci elektronu koparmak için.
Thomsonın elektronu keşfettiği… Rutherfordun atomu parçaladığı yer.
Süperiletken bir dedektörde, 5000 veya 10,000 kadar elektronu serbest bırakır.
Thomsonın elektronu keşfettiği… ve Rutherfordun atomu parçaladığı yer.
Örneğin, borun( B) atom numarası 5tir,dolayısıyla 5 proton ve 5 elektronu vardır.
Thomsonın elektronu keşfettiği… ve Rutherfordun atomu parçaladığı yer.
Arka arkaya dönen negatif yüklü elektronların birbirini itmesi ve protonun elektronu çekmesi hiçbir şeyi değiştirmez.
Bu yeni modelin bir şartı, bir elektronu oluşturan dalganın uçlarının karşılaşması gerektiğiydi.
Onlar elektronu en çok sevenlerdir ve en kötü metalik yapıya sahiptirler. Bu da onlara neden yarı metal dendiğini açıklıyor.