ELINE SILAH ne Demek Almanca - Almanca Çeviri

Eline silah Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
En son eline silah aldığın zaman.
Als du das letzte Mal eine Waffe in der Hand hattest--.
Kimileri, hayatnda ilk defa eline silah alyordu.
Dabei hatten einige zum ersten Mal ein Gewehr in der Hand.
Her an eline silah alabilir.
Sie können jederzeit die Waffe in die Hand nehmen.
Çünkü barıştan yana olan insan eline silah almaz.
Einer der Frieden will nimmt sich keine Waffe in die Hand.
Aşırı güçlerin eline silah vermek istemiyoruz.
Wir wollen nicht, dass Extremisten Waffen haben.
Eğer eline silah alırsan er ya da geç birine mermi girer.
Wenn einer eine Waffe hat, kriegt irgendwann jemand'ne Kugel ab.
Böyle bir dine inanan bir kişinin eline silah vermek kolaydır.
Es ist leicht, jemandem, der einen solchen Aberglauben annimmt, eine Schusswaffe in die Hand zu geben.
Eline silah almış olsa bile yardım malzemelerini korumak için bunu yapmıştır.
Wenn er eine Waffe in die Hand genommen hat, dann nur um die Hilfsgüter zu schützen.
Bir teröristin eline silah vermek istemiyorum.
Ich drücke einer Terroristin keine Waffe in die Hand.
Lütfen bana büyük planının bir… salağı serbest bırakarak eline silah vermek olmadığını söyle.
Bitte sag mir, dass dein grosser Plan nicht darin bestand, einen verdammten Idioten zu befreien und ihm eine Waffe in die Hand zu drücken.
Oysa eline silah alan, masum insanları öldüren şiddet uygulayan herkes teröristtir.
Nun für alle, jeder u. jede die Waffen in die Hand nimmt und unschuldige Menschen tötet ist ein Terrorist.
Ve kazandığımız bütün parayı anlamsız savaşları başlatmak vebirbirlerini öldürsünler diye küçük çocukların eline silah vermek için kullanabilirsiniz, veya karınlarını doyursunlar diye daha çok yiyecek yapmak için kullanabilirsiniz.
Und sie zu respektieren. Sie können all unser Geld nutzen,um vergebliche Kriege zu führen und Waffen in die Hände von kleinen Kindern zu legen,die sich gegenseitig töten, oder Sie nutzen es, um mehr Essen zu produzieren, das ihre Mägen füllt.
Eline silah alıp, bizi kurtarmak için gönderilen bir orduyu katlettin. Tatlı Ginayı parçalara ayırmayla alakası olmayan bir orduyu. Ama tüm dünyalılar birdir, değil mi?
Du hast eine Waffe aufgehoben und eine ganze Armee geschlachtet, die geschickt wurde, um uns zu beschützen, die nichts damit zu tun hatte, dass die süße Gina in kleine Stücke gesprengt wurde, doch, hey, ein Erdling ist ein Erdling, richtig?
Bir dakika. Elimde silah mı var?
Habe ich eine Waffe in der Hand?
Ellerinde silah vardı.
Mit gezückten Waffen.
İki el silah sesi duydum, ve Başkan düştü.
Der Präsident fiel zu Boden. Ich habe zwei Schüsse gehört.
Filmlerdeki gibi, elimde silah oldugu halde,… seni vurmayacagimi mi saniyorsun?
Und Sie denken, ich werde nicht schießen? Ist das wie in einem Film, wo ich eine Waffe habe.
Av mı? Elinize silah verip fundalıklarda gezinmenize müsaade mi edeyim?
Jagen? Euch Waffen geben und Euch im Moor laufen lassen?
Sana saldırdığında acaba elinde silah var mıydı?
Hatte sie zufällig eine Waffe in der Hand, als sie angriff?
Elinde silah varken karına gülmek istediğine emin misin?
Du willst deine Frau auslachen, während sie eine Waffe in der Hand hat?
Sürekli başkalarını suçluyorsun ama elinde silah olan kim bir bak.
Du machst allen anderen Vorwürfe, aber schau nur, wer die Waffe hat.
Elimizde silah bile yok sansimiz yok!
Und wenn sie Knarren haben, haben wir keine Chance!
Nerede… Kaç el silah sesi duydunuz? Tamam?
Okay. Wie viele Schüsse haben Sie gehört?
Şimdi bile elinde silah var.
Selbst jetzt haben Sie eine Waffe in der Hand.
Sizi umursamaya zorladığım için, elimde silah olduğundan… umursuyorsunuz. Geliyorum.
Ich komme. Sie interessieren sich für mich, weil ich die Waffe habe.
Üç el silah sesi duyarsanız insan mı diye kontrol edin.
Wenn du drei Schüsse hörst, komm rein und prüfe, ob es ein Mensch ist.
Ustanın elinde silah var.
Master hat eine Waffe in der Hand.
Burda elinde silah olan kişi benim, soruları da sadece ben sorarım!
Im Moment bin ich es, der den Revolver hat. Deshalb stelle ich die Fragen!
Sürekli başkalarını suçluyorsun ama elinde silah olan kim bir bak.
Du gibst immer allen anderen die Schuld, aber sieh doch, wer die Waffe in der Hand hält.
Ya ellerinde silah varsa?
Und wenn sie Waffen verwenden?
Sonuçlar: 30, Zaman: 0.0373

Farklı Dillerde Eline silah

Kelime çeviri

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca