Fırçayı Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Fırçayı tut.
Eklenecek Fırçayı Seç.
Fırçayı da al.
Photoshop fırçayı duraklatacak.
Fırçayı alıp geleyim.
Combinations with other parts of speech
Fiillerle kullanım
Isimlerle kullanım
Nihayet geçen hafta aldım fırçayı elime.
Fırçayı unutmuşsunuz.
Veya 168 brush fırçayı kullanarak yüze uygulayın.
Fırçayı bana ver, Arthur.
Bana Hint mürekkebini ve elimizdeki en iyi fırçayı getir.
Şu fırçayı bana ver.
Başka zamanlarda da bunu yapıyorsa, fırçayı temizlemelisiniz.
Fırçayı bir saniye ona ver.
Hükmündeki hata, fırçayı tutanın ben olduğumu sanman.
Fırçayı getireyim mi? Teşekkür ederim?
Sebze ürünleri fırçayı pişirmeden önce tavsiye edilir.
Fırçayı da kırdım ama o normal olabilir tabii.
Edikol şişesini ve fırçayı verir misin? Sanmıyorum.
Bu fırçayı özellikle satın almadım.
Benim seçimim kalemi kullanmak, fırçayı, kamerayı kullanmak değildi.
Ben bu fırçayı 3 farklı şekilde kullanıyorum.
Ne zaman buraya gelirsin yapman gereken bu fırçayı üzerinde tutmak sıkıca.
Unutma, fırçayı el kumanda eder.
Bir çok resme eklenmiş bir resmini gönderiyorsanız, fırçayı deneyin.
Şuradaki fırçayı bana uzatır mısın?
İsterseniz, sıradışı bir örnek elde etmek için fırçayı birkaç kez kullanabilirsiniz.
Vincent eline fırçayı ilk aldığında 28 yaşındaydı.
Fırça kolayca yıprandığından, çalışan personel sık sık fırçayı kontrol etmeli ve değiştirmelidir.
Fırçayı dikkatlice köpeğin yüzünün çevresinde kullanın.
Docking istasyonunda kullanılan mıknatıs, fırçayı çok fazla tutar, kontaklarda sorun yoktur.