FETHETMEYE ne Demek Almanca - Almanca Çeviri

• zu erobern
• der Eroberung

Fethetmeye Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

Fethetmeye gelmedik biz.
Wir wollen nicht erobern.

Dünyayı fethetmeye hazır olun.
Mach dich bereit, die Welt zu erobern.

Ve hemen dünyayı dev adımlarla fethetmeye başladı.
Und sofort begann die Welt mit riesigen Schritten zu erobern.

Dünyayı fethetmeye çok çalışan oldu.
Die Erde sollte schon oft erobert.

Dünyayı bir dizi Mat ile fethetmeye başladı.
Er begann die Welt mit einer Reihe von Mat zu erobern.

Kozmosu fethetmeye hiç tutkumuz yok.
Wir möchten gar nicht den Kosmos erobern.

Necromancer Overlord ve ordusu dünyayı fethetmeye karar verdi.
Necromancer Overlord und seine Armee beschlossen, die Welt zu erobern.

Sonra onları fethetmeye bile başladınız.
Dann begannt ihr sogar, sie zu erobern.

Elf ırkı nihayet tek bayrak altında, başka dünyaları fethetmeye hazırlanıyor.
Alle Elfen unter einer Flagge, bereit, andere Welten zu erobern.

Hitler Avrupayı fethetmeye çalışıyordu.
Hitler versuchte Europa zu erobern.

Onu fethetmeye çalışmak yerine neden aşk istiyorsun?
Weshalb begnet er ihm mit Liebe, anstatt ihn zu verurteilen?

Hitler Avrupayı fethetmeye çalıştı.
Hitler versuchte Europa zu erobern.

Her şeyi fethetmeye çalışmaktan vazgeçeceğini sanmıyorum.
Ich denke, sie hört niemals auf… alles erobern zu wollen.

Hitler Avrupayı fethetmeye çalıştı.
Hitler habe lediglich versucht, Europa zu erobern.

Ve batıyı fethetmeye giden kızlar gittikçe daha fazla hale geldi.
Und die Mädchen, die den Westen eroberten, wurden immer mehr.

Yüzyıllarda, Saksonlar ve Franks bu toprakları fethetmeye başladılar.
Jahrhundert begannen die Sachsen und die Franken dieses Gebiet zu erobern.

Biz Avrupayı fethetmeye gelmedik mi koca adam?
Wollten wir nicht Europa erobern?

Bonaparte kendini imparator ilan etti… ve dünyayı fethetmeye başladı.
Bonaparte hatte sich selbst zum Kaiser gekrönt… und wollte die Welt erobern.

Hitler Avrupayı fethetmeye çalışıyordu.
Hitler habe lediglich versucht, Europa zu erobern.

Dünyayı fethetmeye istekli, hırslı ve genç bir kadın olan Mary ile konuştum.
Ich sprach mit Mary, einer ehrgeizigen jungen Frau, die die Welt erobern will.

Ve artık sıra Hollywoodu fethetmeye gelmiş gibi görünüyor.
Nun ist sie drauf und dran, Hollywood zu erobern.

Üç mi̇lyon alman askeri̇ belçi̇ka sinirinda avrupanin kalanini fethetmeye hazirdir.
Millionen deutsche Soldaten stehen an der belgischen Grenze, bereit, das restliche Europa zu erobern.

İslamın Avrupayı fethetmeye çalıştığı zamanlar oldu.
Der Islam hat immer versucht, Europa zu erobern.

Kendine olan güveni yeterli düzeye geldikten sonra Las Vegasa gitti ve casinoları fethetmeye başladı.
Nachdem sein Vertrauen ausreichend war, reiste er nach Las Vegas und begann mit der Eroberung der Kasinos.

Ben de onu fethetmeye kendimi adadım ve kararlıyım.
Und ich bin verpflichtet und entschlossen, es zu erobern.

Gotham suçlularının her biri Japonyayı fethetmeye ve birleştirmeye çalışıyor. Evet.
Jeder von Gothams Verbrechern versucht, Japan zu erobern und zu einen. Ja.

Bilin ki, İtalyayı fethetmeye gelmemin nedeni… hepsinin küçük olduklarını düşünmemdi?
Weil ich dachte, dass hier alle klein sind. Ich wollte Italien erobern,?

Güveninin belirli bir düzene gelmesi sonrasında da, Las Vegasa giderek casinoları fethetmeye başlamıştır.
Nachdem sein Vertrauen ausreichend war, reiste er nach Las Vegas und begann mit der Eroberung der Kasinos.

İslamın Avrupayı fethetmeye çalıştığı zamanlar oldu.
Seit seinem Bestehen versucht der Islam Europa zu erobern.

Napolyon, Rusya da dahil olmak üzere Avrupayı fethetmeye çalışan bir diktatör olarak ünlendi.
Napoleon ist berühmt als Diktator, der versuchte, Europa einschließlich Russland zu erobern.