FISKI ne Demek Almanca - Almanca Çeviri

• Fisk

Fiski Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

Fiski öldüreceğim.
Fisk zu töten.

Wilson Fiski koruyoruz.
Wir bewachen Wilson Fisk.

Fiski boş ver.
Vergessen Sie Fisk.

Bizimle aynı şeyi, Fiski ifşa etmek.
Dasselbe wie wir. Fisk bloßstellen.

Fiski biliyor musun?
Du weißt von Fisk?

Blake olmeden once Fiski birakti.
Blake gab alles über Fisk preis, bevor er starb.

Fiski görmeye mi gittin?
Du gingst zu Fisk?

Bugün birileri Wilson Fiski öldürmeye çalışacak. Anladığım kadarıyla.
Ich glaube, dass heute jemand Wilson Fisk töten will.

Fiski tekrar hapse sokmak.
Fisk wieder einzusperren.

Tamam o zaman Tullynin peşinden gideriz. Fiski ele vermesini sağlarız.
Dann nehmen wir uns Tully vor und bringen ihn gegen Fisk auf.

Jeff Fiski arayın.
Rufen Sie Jeff Fisk an.

Fiski Fisk şişledi.
Fisk hat Fisk angegriffen.

Bana Fiski anlatacaksın?
Was wissen Sie über Fisk?

Fiski kurtaran FBI ajanı.
Der FBI-Agent, der Fisk rettete.

Marvin Fiski de bu şekilde bulduk.
Und dieses ist, als wir Marvin Fisk fanden.

Fiskin nerede olduğunu biliyoruz.
Wir wissen, wo Fisk ist.

Hey, Huggins Fiskİn kapattığını duydun mu?
Hey, hast du gehört, daß Huggins Fisk zusammengepackt haben?

Fiski şişleyen mahkûmu bul.
Finde den Insassen, der Fisk angriff.

Bu Fiski açığa çıkarabilir.
Das könnte Fisk entlarven.

Fiski kasaya sen gönderdin,!
Du hast Fisk in den Tresorraum geschickt!

Bunu Fiski korumak gibi düşünme.
Sieh es nicht als Schutz von Fisk.

Fiski içeri atın! YAZIKLAR OLSUN FISK!
Sperrt Fisk weg! PFUI FISK!.

Bill Fiskin Rigolettoya borcu vardı.
Bill Fisk schuldete Rigoletto Geld.

Fiski haklamanın bir yolunu bulacağım.
Ich finde einen Weg, Fisk zu erledigen.

Wilson Fiski hapiste şişleyen mahkûm.
Er hat Wilson Fisk im Knast angegriffen.

Fiski gammazlayarak her şeyi yoluna koyabilirsin.
Mit Beweisen gegen Fisk könnten Sie sich rehabilitieren.

Sence Fiskin bununla bir ilgisi var mı?
Meinst du, Fisk hatte etwas damit zu tun?

Fiski diğer suç patronlarıyla buluşmaya götürüyor.
Er bringt Fisk zum Treffen mit anderen Verbrecherbossen.

Matthew… Fiski kıstırdığımı düşünecek kadar aptalmışım.
Ich war so dumm zu glauben, Fisk sei erledigt.- Matthew.

Fiski içeri atma şansımız Nadeemle birlikte öldü.
Unsere beste Chance, Fisk zu erwischen, starb mit Nadeem.