FISK ne Demek Turkce - Turkce Çeviri

Fisk Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Nummer 144! JR Fisk.
Numara, JR Fisk.
Fisk ist unaufhaltsam.
Fisk durdurulamaz.
Der Fall Wilson Fisk.
Wilson Fisk dosyası.
Fisk ist mein Problem.
Fisk benim sorunum.
Wir bewachen Wilson Fisk.
Wilson Fiski koruyoruz.
İnsanlar da tercüme ediyor
Fisk hat das Hotel verlassen.
Fisk oteli terk etti.
Was will Fisk von Karen?
Fisk, Karendan ne istiyor?
Fisk wieder einzusperren.
Fiski tekrar hapse sokmak.
Das könnte Fisk entlarven.
Bu Fiski açığa çıkarabilir.
Fisk bedroht meine Familie.
Fisk ailemi tehdit ediyor.
Sie sagen gegen Fisk aus.
Fiske karşı tanıklık edeceksin.
Fisk hat Fisk angegriffen.
Fiski Fisk şişledi.
Wir wissen, wo Fisk ist.
Fiskin nerede olduğunu biliyoruz.
Aber Fisk will Sie lebendig.
Ama Fisk seni canlı istiyor.
Der FBI-Agent, der Fisk rettete.
Fiski kurtaran FBI ajanı.
Fisk ist eine gute Schule, Dad.
Fisk gerçekten iyi bir okul, baba.
Sagen Sie nichts Mrs. Fisk.
Bayan Fiske söylemezsiniz, değil mi?
Bill Fisk schuldete Rigoletto Geld.
Bill Fiskin Rigolettoya borcu vardı.
Sie haben nichts gegen Fisk in der Hand.
Fiske karşı bir şey yok elinde.
Mrs. Fisk sollte sie doch fortschicken.
Bayan Fiske onu göndermesini söyledin.
Verstanden? Was will Fisk von Karen?
Fisk, Karendan ne istiyor? Anlaşıldı mı?
Meinst du, Fisk hatte etwas damit zu tun?
Sence Fiskin bununla bir ilgisi var mı?
Ryan und Sophies Anwalt. Vernon Fisk.
Vernon Fisk, Ryanla Sophienin avukatıyım.
Fisk manipuliert das System nicht noch mal.
Fisk sistemi yine manipüle edemeyecek.
Foggy, das beweist, dass Fisk lügt.
Foggy, bu Fiskin yalan söylediğini kanıtlar.
Und was Fisk getan hat, wie er wirklich ist.
Ve Fiskin yaptığı şeyler, onun asıl yüzü.
Es gibt Gerüchte, dass Fisk ermordet wurde.
Fiskin öldüğü söylentisi filoda yayılıyor.
Dass Fisk uns manipuliert.
Fiskin bizi parmağında oynatıyor olabileceğini biliyoruz ama.
Du hast kein Monopol, es Fisk zu zeigen.
Fiskin haddini bildirmeye sadece senin hakkın var sanma.
Wo Fisk Geld für seine bessere Zukunft sammelte?
Fiskin güzel bir gelecek için para toplaması?
Sonuçlar: 353, Zaman: 0.0296

En çok sorulan sözlük sorguları

Almanca - Turkce