Gölgesine Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Gölgesine bile ola-.
Daha doğrusu gölgesine.
Suların gölgesine uzanırken.
Gölgesine oturup bağdaş kurayım.
Hiç kimse gölgesine bakmış.
Combinations with other parts of speech
Sıfatlarla kullanım
Fiillerle kullanım
Isimlerle kullanım
Dışarı çıkıyor ve küçük gölgesine bakıyor.
Kayanın gölgesine durdu.
Park edebilirsin. Onun kıçını gölgesine araba.
Merhametinin gölgesine sığınsam.
Neden peşimden geliyorsun?” diye sordu kral, gölgesine.
Yalanın Gölgesine Sığınmak mı?
( Bu kızıl kayanın gölgesine gir).
Onun kıçını gölgesine araba park edebilirsin.
Ama öğle üzeri yeniden gölgesine döndü.
Jung buna:'' kendi gölgesine hakim olmak'' diyor.
Sonunda yorgun düşer, uzanır bir ağaç gölgesine.
Merhametinin gölgesine sığınsam.
İnsanlığın çocukları kanatlarınızın gölgesine sığınırlar.
Kanatlarının gölgesine gizle bizi.
İnsanlığın çocukları kanatlarınızın gölgesine sığınırlar.
Bir ağaç gölgesine oturup azığımızı yiyoruz.
Yüksek binaların gölgesine sığınan.
Sadece gölgesine bakarak şeklini değiştirmeye çalışıyordum.
Yalnızca…… her zaman kardeşinin gölgesine kalmıştı!
Onun kıçını gölgesine araba park edebilirsin.
Kalenin gölgesine inşa edilen Makedonyanın ikinci büyük şehridir.>>>
Sonrada( bir ağacın) gölgesine çekildi ve: Rabbim!
Sevgin ne değerli, ey Tanrı!Kanatlarının gölgesine sığınır insanoğlu!
O halde asıl, gölgesine, onun kendisinden daha yakındır.
O sırada, bir süre yukarıya bakan adamın, evlerin gölgesine dönüp gittiğini gördü.