Görmek zor Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Görmek zor.
Schwer, zu sehen.Bunu görmek zor.
Es ist schwer zu sehen.Görmek zor değil. niye ya.
Çünkü burada seni görmek zorunda olan benim.
Weil ich dich hier sehen muss.Görmek zor karanlık tarafı.
Combinations with other parts of speech
Isimlerle kullanım
seni görmekhasar görmüşbir şey gördümgördüğüm kadarıyla
beni gördüğüneburada görmekdünyayı görmekgörmek isterim
seni görmek istedim
yüzünü görmek
Daha
Neler olduğunu görmek zor değil.
Es ist nicht schwer zu sehen, was geschieht.Yeşil üstünde yeşil paltoyu görmek zor.
Grüne Jacke auf grüner Wiese ist schwer zu sehen.Her gün bunu görmek zorunda değilim ben.
Dolayısıyla bugün bunu görmek zor değil.
Heute ist es nun nicht als schwer angesehen.Görmek zor olduğunda beni burada karanlıkta bırakma.
Lass mich hier nicht im Dunkeln, während es schwer ist zu sehen.Bu ortak ne var görmek zor.
Es ist schwer zu erkennen, was wir gemeinsam haben.Görmek zor ama sanırım bu kadar… hasar görmüş: Daha fazlası.
Schwer zu sehen, aber ich denke, das ist es… kaum beschädigt: Mehr.Buradan aşağıyı görmek zor oluyor.
Allerdings von hier unten schwer zu erkennen.Birini görmek zorunda değilsen… ona karşı kibar olmak daha kolaydır.
Es ist immer leichter, nett zu sein, wenn man die Leute nicht sehen muss.Radyografilerde onları görmek zor değildir.
Auf Röntgenbildern ist es nicht schwer, sie zu sehen.Bilmiyorum ki.- Bu kadar çöpün arasından görmek zor.
Schwer zu sehen durch den ganzen Unrat. Ich weiß nicht.Muhtemelen görmek zordur, ama tepesinde bir vinç ve kablo var.
Wahrscheinlich ist es schwer zu erkennen, aber er hat eine Seilwinde und ein Seil an der Oberseite.Dünyanın en eski hayatta kalan fotoğrafını görmek zor.
Das älteste erhaltene Foto der Welt ist schwer zu sehen.Ama bu kadar hurmanın içinden görmek zor olabilir. Birkaç yeni görünüş deniyordum.
Obwohl es schwer zu sehen war, bei all den Datteln oder… Neue Blicke ausprobiert.Birçoğu tehlike altında vebaşka yerlerde görmek zor.
Viele von Ayrıca görmek zor olsa da, arka kapılar arka koltukların sırtlarının herhangi bir yerine gelmiyor.
Es ist auch etwas schwer zu sehen, aber die hinteren Türen kommen nicht in die Nähe der hinteren Sitze.Birkaç yeni görünüş deniyordum ama bu kadar hurmanın içinden görmek zor olabilir.
Neue Blicke ausprobiert, obwohl es schwer zu sehen war, bei all den Datteln oder.ExxonMobil gibi yatırımcılara ait petrol devlerinin bu manzaraya nasıl hükmettiğini görmek zor.
Es ist schwer zu sehen, wie Investoren-Ölkonzerne wie ExxonMobil diese Landschaft beherrschen können.Bir çizim programının nasıl bir website yapımıyla, telefon programlamayla veya hastalıkları iyileştirmeyle alakalı olduğunu görmek zor olabilir, ama ister inanın ister inanmayın.
Es mag schwer zu erkennen sein, wie Programmieren mit der Erstellung von Websites zusammen hängt. oder dem Programmieren von Telefone oder heilen von Krankheiten.Siğiller, karnabaharın küçük parçalarına benzeyebilir veyaçok küçük olabilir ve görmek zor olabilir.
Die Warzen können den kleinen Teilen eines Blumenkohls ähneln odersehr klein und schwer zu sehen sein.Beyrutun neden Orta Doğu hükümdarlığının en güzel mücevherlerinden biri olduğunu görmek zor olmayacaktır.
Es ist unschwer zu erkennen, weshalb Beirut eine der feinsten Perlen des Nahen Ostens Nitekim ve bugün bile, uçakların hidrokarbonlar olmadan nasıl bir araya getirebileceğini görmek zor!
In der Tat, und auch heute ist es schwer zu sehen, wie Flugzeuge jemals ohne Kohlenwasserstoffe auskommen werden!İpucu Çalışma sayfasında hücrelerin Dolgu renkleri değiştirdiğinizde,kılavuz çizgilerini görmek zor olabilir.
Tipp Wenn Sie die Füllfarben der Zellen auf einem Arbeitsblatt ändern,könnte die Gitternetzlinien anzeigen schwierig sein.Tahtadaki su görmesi zor olandır.
Das Wasser im Holz ist schwer zu sehen.Görmesi zor.
Schwer zu sehen.
