GIRMEMIŞ ne Demek Almanca - Almanca Çeviri S

Fiil
gegangen
gitmek
gidiyor
gidip
yürümek
çıkmak
ayrılmak
gidelim
gidin
gider

Girmemiş Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Vince derse girmemiş.
Vince kam nicht zum Unterricht.
FBIa hiç girmemiş olsaydım ne olurdu?
Aber was wäre, wenn ich nie zum FBI gegangen wäre?
Ne oldu? Kimse girmemiş.
Niemand ist eingebrochen. Was?
Üzüntü ya da umutsuzluk yüzünden o hava kilidine girmemiş.
Sie ging nicht in die Luftschleuse, weil sie traurig oder verzweifelt war.
Archie? Yine onun bahçesine girmemiş ol lütfen.
Archie. Sag bloß nicht, du bist wieder in ihrem Garten.
Çok büyük ayrıntılara girmemiş, ama olanların olası bir kaynağından bahsetmiş, Morgan'' la Fée.
Er geht nicht ins Detail… erwähnt aber den möglichen Ursprung der Geschehnisse.
Onun da kulağına girmemiş.
Er bleibt auch nicht im Ohr.
Hayatında mutfağa girmemiş birini neden aşçı yaptın?
Warum hast ihn kochen lassen, wenn er nie in der Küche arbeitete?
Ancak kimse detayına girmemiş.
Aber ins Detail geht niemand.
Bunlar henüz cennete girmemiş, fakat girmeyi arzu eden kimselerdir.
Diese sind(noch) nicht in(das Paradies) eingegangen, obwohl sie es erhoffen.
Şanslısın, çok derine girmemiş.
Zum Glück ist es nicht zu tief.
Yıldır herhangi bir savaşa girmemiş olan bir ülkede yaşıyorum.
Ich komme aus einem Land, in dem es seit 200 Jahren keinen Krieg mehr gab.
Yarbay Skywalker güney kapısından da girmemiş.
Commander Skywalker ist nicht.
Rusya Federasyonunun yürürlüğe girmemiş uluslararası antlaşmalarının.
Nicht in Kraft getretene internationale Verträge der Russischen Föderation.
Bugün avluya yabancı biri girmemiş.
Dass kein Fremder heute in den Innenhof kam.
Yani mahkeme daha yürürlüğe girmemiş bir yasa üzerinden karar veriyor.
Denn das Gericht beruft sich allein auf ein noch nicht in Kraft getretenes Gesetz.
Burada bir bal ayısını herhangi bir ölüm-kalım savaşına girmemiş görüyoruz.
Hier sehen wir einen Honigbären… der sich nicht in einem Kampf auf Leben und Tod befindet.
Bana bilinçaltımın balta girmemiş ormanlarında bir tekne gezisi vaat edilmişti.
Mir wurde eine Bootsfahrt in den Dschungel meines Unterbewusstseins versprochen.
Daha önce YDS/YÖKDİLe girmemiş olanlar.
Für die Waidgenossen/innen die zur JHV nicht erscheinen konnten-.
İnsan doğası balta girmemiş kocaman bir orman gibidir ve kimse onu tam anlamıyla çözemez.
Die menschliche Natur ist wie ein großer, undurchdringlicher Wald, in dem sich niemand richtig auskennt.
Yalan söylüyor olsa bilekamera kayıtlarında Sydin odasına Sydden başka kimse girmemiş.
Auch wenn sie gelogen hat,auf keinem Video ist zu sehen, dass irgendjemand außer Syd in dieses Zimmer ging.
O kadar başarılıydılar kidaha Orta Doğu da piyasaya girmemiş olan DVD lerinin korsanlarını bulabilirlerdi.
Tatsächlich waren sie so erfolgreich dassman eine Raubkopie ihrer DVD kaufen konnte, bevor sie im nahen Osten veröffentlicht wurde.
Aslında, yerel gökada grubundaki başka bir gökadayla hiçbir zaman etkileşime girmemiş olabilir.
Sie könnte sogar noch nie in Wechselwirkung mit einer anderen Galaxie der Lokalen Gruppe getreten sein.
Ellerinizin altında bulunan( köle ve cariyeleriniz) veiçinizden henüz erginlik çağına girmemiş olanlar, sabah namazından önce, öğleyin soyunduğunuz vakit ve yatsı namazından sonra( yanınıza gireceklerinde) sizden üç defa izin istesinler.
Die euch gehören, und diejenigen von euch,die noch nicht die Pubertät erreichten, sollen euch dreimal(vor dem Eintreten) um Erlaubnis bitten:Vor dem Fadschr-Gebet, wenn ihr eure Kleidung mittags ablegt und nach dem'Ischaa-Gebet.
Acayip kafein ihtiyacım var şu an ve muhtemelen petri kabında mikrodalgaya girmemiş bir şey yemem gerekiyor.
Ich brauche Koffein, und ich sollte etwas essen, was nicht in einer Petrischale aufgewärmt wurde.
Çünkü evde birileri ve bağırış çağırış olsaydı… onları öldüren adam eve hiç girmemiş olurdu.
Wäre der Typ, der sie tötete, vielleicht nie reingekommen. Denn wenn jemand da gewesen wäre und es Geschrei gegeben hätte.
Hadi Dan dayıyı dinleyelim,hayatında hiç yanlış yapmamış, sahte kimlikle bara girmemiş kişiyi dinleyelim.
Mal sehen, was Onkel Dan sagt,der nie einen Ausweis gefälscht oder sich in eine Bar geschlichen hat, der nie was Falsches getan hat,.
Ailenin girmesine izin vermiyoruz.
Familien lassen wir nicht rein.
Dar bir alana girmesi lazım mı?
Muss er in enge Räume?
Menzile girdik sayılır.
Wir sind fast in Reichweite.
Sonuçlar: 30, Zaman: 0.03

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca