Hareket ettiği Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Kazanç sağlamak amacıyla hareket ettiği;
O şeyin nasıl hareket ettiği beni hala hayrete düşürüyor.
Bu, onların yollarının gerçekten sağdan sola hareket ettiği anlamına gelir.
Kamera hareket ettiği için hafif bulanık bir çekim mi yaptınız?
Gördüm ama bu Dünyanın hareket ettiği anlamına gelmez.
Combinations with other parts of speech
Isimlerle kullanım
merak etmeteşekkür etmektakip etziyaret etmekfark ettimkontrol etmektedavi etmekdans etmekkabul etmekelde etmek
Daha
Zarflarla kullanım
Daha
Yaşamın iyi olduğu ve yaşamın içinde ve içinde serbestçe hareket ettiği hissi.
Ama kamera aslında benim ellerimin hareket ettiği yerleri takip ediyor.
Tüm bu süre boyunca mahkûmun gözlerinin açık olduğu… ve ağzının hareket ettiği söylenir.
Saatte 4,000 mil hızla Dünya çevresinde hareket ettiği radar tarafından saptandı.
Hamletin hızlı hareket ettiği ve metodik olduğu zamanlar arasında karşıtlık gösteren bir storyboard oluşturun.
Bu düşünce ise ekonomik aktörlerin rasyonel hareket ettiği varsayımına dayandırılır.
Yönetilen WordPress Hosting hizmetleri ve bu, dünyanın bugün hareket ettiği yoldur.
Öldüren atışın yörüngesinden,katilin yalnız hareket ettiği düşünülebilir… fakat henüz bir suç ortağı veya komplo saptayamadık.
Liderliğin devletin veSilahlı Kuvvetlerin çıkarlarına uygun hareket ettiği inancı;
Trend çizgileri veya bir madalyonun hareket ettiği tipik yönü, kripto yatırımcıları için en faydalı olabilir.
Kuşlar, memeliler, haşarat ve bitkiler daha önce kuzeye ve yukarı doğru hareket ettiği belgelenmiştir.
Dışarıdaki” enerjinin çok hızlı hareket ettiği görülür ve onlar strese girer ve“ devam edemezler”.
Yani dokunmanın sesi tam da dokunduğum zaman geliyor.Ama kamera aslında benim ellerimin hareket ettiği yerleri takip ediyor.
Sonraki saptamamız, kendisinin tamamıyla tek başına hareket ettiği, sapkın bir vatanseverlik anlayışı ve kamuoyu tarafından tanınma şeklindeki psikotik bir arzu nedeniyle yaptığıdır.
Calebın takip cihazlarından birini Jasonın arabasına taktım hareket ettiği an Aya kadar takip edebiliriz.
Bu şekilde bir yiyecek,içinde bulunan suyun hareket ettiği'' içeriden dışarıya'' kadar ısınır.
Vücudunuzu elektrikli el aletinin bir geri tepmede hareket ettiği bölgeden uzak tutunuz.
Hiçbiri hareket etmiyor.
Hemen hareket etmeliyiz.
Anne hareket etme, tamam mı?
Kim hareket etti?
Artık bacaklarımı hareket ettirebiliyorum ve kollarımı buraya kadar kaldırabiliyorum.
Bacaklarını hareket ettir, Eric.
Ama hızlı hareket etmemiz gerekiyor.
Bacağım hareket etmiyor.