HAREKETLENIYOR ne Demek Almanca - Almanca Çeviri

• bewegt sich
• ist in Bewegung

Hareketleniyor Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

Sarı hareketleniyor.
Gelb bewegt.

Hareketleniyor. Bir şey yap!
Er bewegt sich! Tu etwas!

Sarı hareketleniyor.
Grün bewegt sich.

Fındık piyasası hareketleniyor!
Der Pflegemarkt ist in Bewegung!

Masa hareketleniyor.
Tabelle bewegt sich.

Aşk hayatınız hareketleniyor!
Ihr Liebesleben kommt in Bewegung!

Natura hareketleniyor.
Nature bewegt sich.

Hafta sonuna doğru hayat hareketleniyor.
Und am Wochenende geht das richtige Leben los.

Avrupa hareketleniyor.
Europa Bewegt euch.

Ama satış zamanında Doğu Yakası hep hareketleniyor.
Aber wenn es zum Wiederverkauf kommt, bewegt sich die East Side immer.

Bisiklet hareketleniyor.
Fahrrad bewegt sich.

Ama gönderilen mesaj son derece olumlu: Avrupa hareketleniyor.
Aber das Signal, das damit gesendet wird, ist positiv: Europa bewegt sich.

Üniversite Hareketleniyor.
Universität bewegt.

Hücrelerdeki biri hareketleniyor.
Der Typ in den Zellenblocks bewegt sich.

Avrupa da hareketleniyor.
Auch Europa bewegt sich.

Üniversiteler hareketleniyor.
Hochschulen bewegen.

Avrupa da hareketleniyor.
Auch Europa ist in Bewegung.

Dış dünya hareketleniyor.
Die Außenwelt bewegt sich.

Avrupa da hareketleniyor.
Aber auch Europa bewegt sich.

Karanlık sular hareketleniyor.
Die Dunklen Wasser bewegen sich.

Sürü de hareketleniyor.
Und der Haufen bewegt sich.

Yerel Siyaset Hareketleniyor!
Lokalpolitik bewegten.

Bir şey yap! Hareketleniyor.
Er bewegt sich! Tu etwas!

Yüreğiri hareketlendirmek lazım.
Das Herz muss bewegt werden.

Sevgi, o güneşi hareketlendiren, ve diğer yıldızları.
Die Liebe, die die Sonne bewegt, und die anderen Sterne.

Dünyada neler oluyor, bizi hareketlendiren ne?
Was ist los in der Welt, was bewegt uns?

Müzik beni daha çok hareketlendirdi.
Musik bewegt mich mehr.

Hareketlenme yok.
Keine Aktivität.

Hareketlen, mavi gözlü.
Beweg dich, OI' Blue Eyes.

İngiltere ve Fransada fotoğrafları hareketlendiren makineler… alınabileceğini duyduk.
In England und Frankreich könne man Apparate kaufen, die bewegte Bilder machten.