HEVESLI ne Demek Almanca - Almanca Çeviri

• begeistert
• enthusiastisch
• eifrig
• will
• angehende
• übereifrige
• begierig darauf
• scharf darauf
• Begeisterung
• begeisterte
• begeisterter
• enthusiastische
• begeisterten
• eifrigen
• eifrige
• enthusiastischen
• enthusiastisches
• eifriger
• wollen
• übereifrig

Hevesli Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

Akıllı, hevesli.
Clever, eifrig.

Genç, hevesli, azimli.
Jung, eifrig, ehrgeizig.

Hevesli yapış ve dokun.
Enthusiastisch schnippen und greifen.

Çok hevesli.
Er ist enthusiastisch.

Hevesli ve geçmişi temiz biri.
Enthusiastisch und ohne Altlasten.

Sesi çok hevesli geliyor.
Sie klingt sehr eifrig.

Hoş kız, ama biraz fazla hevesli.
Nettes Mädel, etwas übereifrig.

Ev sahibi hevesli olduğunu:-.
Der Hausbesitzer ist begeistert:-.

Yatırımcılar ise daha az hevesli.
Anleger waren weniger begeistert.

Bu kadar hevesli olduğun için.
Aber wenn Du so von begeistert bist.

Yatırımcılar ise daha az hevesli.
Doch Anleger sind weniger begeistert.

Yaratıcı ve hevesli kalın.
Bleibt einfallsreich und enthusiastisch.

Çok hevesli görünmek istemedim.
Ich wollte nicht zu eifrig erscheinen.

Johnny de çok hevesli.- Biliyorum.
Und Johnny, so eifrig.- Ich weiß.

Hevesli ve iyimser olabilirsiniz.
Sie könnten eifrig und optimistisch sein.

Onları sikmek için bile çok hevesli değiller.
Sie würden sie nicht mal ficken wollen.

Çok hevesli değildin, ama kabul edeceğim.
War zwar nicht enthusiastisch, aber ich.

Diğerleri hizmet etmeye hevesli vatanseverlerdir.
Andere sind Patrioten und wollen dienen.

Çok hevesli bir biseksüel olması gerek?
Dann müsste er sehr enthusiastisch bi sein. Bi?

Yalnızca Bennett bu kadar hevesli değildi.
Nur dass Bennett von dieser Idee nicht so begeistert war.

Buna pek hevesli değil gibisin ama olsun.
Das war nicht gerade Enthusiastisch, aber okay.

Cahil, umut dolu ve memnun etmeye hevesli.
Ignorant, hoffnungsvoll und begierig darauf, zu gefallen.

Bilgisiz ama hevesli ve yiyeceklerle motive.
Planlos, aber eifrig und durch Essen motiviert.

Hevesli veya bilgili de durmuyorlar -Neyse.
Sie wirken auch nicht begeistert oder sachkundig.

Bu fikre çok hevesli değildi, sanırım.
Er war nicht sehr begeistert von dieser Idee, nehme ich an.

Hevesli olup bu işe gaz verelim diye mi düşündünüz?
Seien wir enthusiastisch und ermutigen diese Sache?

Yine de herkes çok hevesli görünüyor, Bayan Barrow.
Nun, alle wirken sehr enthusiastisch, Mrs. Barrow.

Hevesli Koreli dansçılar için bir öğüdünüz var mı?
Haben Sie einen Rat für angehende koreanische Tänzerinnen?

Çocukları okumaya hiç bu kadar hevesli görmemiştim.
Ich habe Kinder noch nie so begeistert lesen sehen.

Bu kadar hevesli olma. Highway, rahat.
Highway, entspannen Sie sich. Seien Sie nicht so übereifrig.