Heyecanlanma Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Heyecanlanma Duası.
Sakın heyecanlanma.
Heyecanlanma. Donahueyle yani.
Sakin ol, heyecanlanma.
Işıltılı biri değildim. Fazla heyecanlanma.
Combinations with other parts of speech
Isimlerle kullanım
Evet, fazla heyecanlanma.
Heyecanlanma, bir planım var.
Evet. fazla heyecanlanma.
Fazla heyecanlanma. Teşekkür ederim.
Tabii ki.- Çok heyecanlanma.
Peşimi bırakmasını söyledim. Çok heyecanlanma.
Çok fazla heyecanlanma, bir şey söyleyecek değilim.
Yo, yo, yo çok fazla heyecanlanma.
Kontrol heyecanlanma ve sinaptik plastisite değişiklikler[+].
Evet yendi ama çok heyecanlanma, Lea.
Fazla heyecanlanma. Epeydir birlikte yemek yemedik de.
Sadece cadılar Çok fazla heyecanlanma.
Çocuklar, özellikle de küçük çocuklar için davranış değişikliği karakteristiktir- zayıflık veuyuşukluk veya artan heyecanlanma.
Geçici bir süre. Fazla heyecanlanma.
Çocuklar, özellikle de küçük çocuklar için davranış değişikliği karakteristiktir- zayıflık veuyuşukluk veya artan heyecanlanma.
Bana ondan bahsedin. TG:Bunu okuduğumda çok heyecanlanma sebebim.
Dinleme ortaklığında, kahkaha, ağlama vegenel olarak heyecanlanma veya duygusallaşma teşvik edilir.
Evet, hediyeleri açalım. Benimki çok dandik,fazla heyecanlanma yani.
En sevdiğin oyun karakterlerini düşün. Heyecanlanma, Anzu!
Eğer bir şey olursa, ateş edilirse, sen sadece… Heyecanlanma, Marlowe.
Enerji içtikten 5-6 saat sonra, bir kayıtsızlık, sinirsel aşırı heyecanlanma, yorgunluk görülür.
Bu seni gerçekten heyecanlandırıyor, değil mi?
Yangın beni heyecanlandırır. -Kabul edildi.
Keşke beni heyecanlandıran bir şeyler bulabilsem.
Beni heyecanlandıran mücevher.