HISSETMEYE ne Demek Almanca - Almanca Çeviri

• zu fühlen
• zu spüren
• zu empfinden
• das Gefühl
• zu verspüren

Hissetmeye Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

Hissetmeye başla.
Beginne zu fühlen.

Senin var olduğunu hissetmeye.
Das Gefühl, dass es dich gibt?

Onu hissetmeye çalış.
Versuch, ihn zu spüren.

Sanırım bir şeyler hissetmeye başladım.
Ich denke, ich beginne etwas zu spüren.

Bunu hissetmeye çalışın.
Versuch das zu spüren.

Çok yalnız olduğumu hissetmeye başlıyorum.
Ich beginne, mich sehr einsam zu fühlen.

Bunu hissetmeye çalışın.
Versucht, dies zu fühlen.

Evet. Kesinlikle bir şeyler hissetmeye başladım.
Ich fange definitiv an, etwas zu spüren.

Tekrar hissetmeye başladım.
Ich begann wieder zu fühlen.

Biz bu coşkuyu şimdiden hissetmeye başladık.
Den Ruck bekommen wir jetzt schon ansatzweise zu spüren.

Ben hissetmeye çalışıyorum.
Ich habe versucht, zu fühlen.

Eddie… Bir şeyler hissetmeye çalışıyorum.
Ich versuche, etwas zu fühlen.

Aç hissetmeye ne zaman başlıyorsun?
Wann beginnt man, Hunger zu verspüren?

Hareketlerini hissetmeye çalışın.
Versucht, seine Bewegungen zu spüren.

Hissetmeye başlıyorum. Çok yalnız olduğumu.
Ich beginne, mich sehr einsam zu fühlen.

Çok yalnız hissetmeye başladım.
Ich beginne, mich sehr einsam zu fühlen.

Hissetmeye ihtiyacım var, birşeylerin parçasıymış gibi hissetmeye..
Ich brauche das Gefühl, dass ich Teil von etwas bin.

Ben de daha iyi hissetmeye başladım.
Ich fange an, mich besser zu fühlen.

Vücudunuzdaki rahatsızlığı, hatta ağrıyı hissetmeye hazır olun.
Seien Sie darauf vorbereitet, Beschwerden oder sogar Schmerzen in Ihrem Körper zu verspüren.

Onu… Onu hissetmeye başlıyorum.
Ich beginne… Beginne das zu spüren.

Laurent Kerne karşı antipati hissetmeye başlar.
Laurent beginnt gegen Kern eine Abneigung zu empfinden.

Hala aşkı hissetmeye inanabiliriz.
Auch wenn wir glauben Liebe zu empfinden.

Soğuktan faydalanmaya çalış. Her şeyi hissetmeye başlamadan önce.
Nutzen Sie die Kälte zu Ihrem Vorteil, bevor Sie anfangen, alles zu spüren.

Arnold da senin gibi hissetmeye başlamıştı ama o da bana engel olamadı.
Arnold begann wie Sie zu fühlen.

Bir saat sonra, sonunda yorgun hissetmeye başladı.
Nach einer Stunde begann er, die Müdigkeit zu spüren.

Deneklerin% artık hissetmeye belirtileri, kronik hastalıklar, herpes.
Der Testpersonen haben aufgehört, die Symptome der chronischen Erkrankungen, herpes zu empfinden.

Sevgiye, ilgiye ve senin için… senin için önemli olduğumu hissetmeye ihtiyacım var.
Dass ich dir wichtig bin! Ich brauche Fürsorge und Aufmerksamkeit und das Gefühl….

Beni bir şeyler hissetmeye zorluyorsun!
Du drängst mich, etwas zu fühlen.

ŞAMBRANIN SORUSU( İnternetten, Linda okur): Biz seni Sam olarak hissetmeye alışmalıyız.
SHAUMBRA 14(aus einer Email, vorgelesen von Linda): Wir sollten uns daran gewöhnen, dich als Sam zu empfinden.

Kendine bir şey hissetmeye izin vermiyorsun.
Du gestattest dir nicht, irgendwas zu fühlen.