IDEOLOJIYI ne Demek Almanca - Almanca Çeviri

• Ideologie

Ideolojiyi Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

Bu ideolojiyi savunuyoruz!
Und befürworten diese ideologie!

Kim dayatıyor bu ideolojiyi?
Wer huldigt denn diese Ideologie?

Kemalist ideolojiyi tanıyalım.
Kemalistische Ideologie behauptet.

Hiç kimse İsrail'de egemen olan ideolojiyi sorgulamadı!
Es ist also nicht Ideologie von allen Menschen die in Israel leben!

O halde ideolojiyi bir kenara bırakalım!
Na gut lassen wir die Ideologie beiseite!

İdeoloji olarak hiçbir ideolojiyi savunmuyorum: D.
Ich identifiziere mich keineswegs mit einer Ideologie.; D.

Dini ideolojiyi aşırdılar ve ateizmi öğütlediler.
Sie verspotteten religiöse Ideologie und predigten Atheismus.

Onun yerine ideolojiyi koydu.
An ihre Stelle trat die Ideologie.

Genel düşünce sistemleri; insanları bir topluluk içinde birbirine bağlayan ideolojiyi tanımlar.
Gemeinsames Gedankengut bestimmt die Ideologie, die Menschen in einer Gemeinschaft verbindet.

Dini inanç ile ideolojiyi birbirine karıştırmışlardır!
Sie verwechseln in Ihrer Argumentation Religon mit Ideologie.

İkinci sütunda, olayı/ belgeyi/ ideolojiyi tanımlayın.
Beschreiben Sie in der zweiten Spalte das Ereignis/ Dokument/ die Ideologie.

Politik ideolojiyi iklim tutumu ile karıştırmayın.
Kombinieren Sie politische Ideologie nicht mit einer Haltung zum Klima.

Bu noktada siyaset felsefesiyle ideolojiyi karıştırmamak gerekir.
Man soll nicht Ideologie mit Philosophie verwechseln.

Politik ideolojiyi iklim tutumu ile karıştırmayın.
Politische Ideologie darf nicht mit der Haltung zum Klimawandel vermischt werden.

Bugün pek çok Yahudi, bu Siyonist ideolojiyi eleştirmektedir.
Heute kritisieren viele Juden weltweit diese zionistische Ideologie.

Hukuk, devlet ve ideolojiyi bu bakış açısından kısaca analiz edeceğiz.
Ich werde kurz von diesem Standpunkt aus das Recht, den Staat und die Ideologie untersuchen.

Komünist ideolojiyle beyni yıkanmış bir kuşak hala körü körüne bu ideolojiyi savunuyordu.
Die Generation, die durch den Kommunismus einer Gehirnwäsche unterzogen worden waren, verteidigte die Ideologie blind weiter.

Kapitalist rekabet; ideolojiyi, dini, ahlâkı olabildiğince yok etti.
Sie vernichtete möglichst die Ideologie, Religion, Moral.

Yalnız bir Tiger tankının mürettebatı, deneyimli bir subayın komutasında, kendilerini bu noktaya getiren ideolojiyi sorguluyor.
Die Besatzung eines Tiger-Panzers beginnt, die Ideologie infrage zu stellen, die sie an diesem Punkt gebracht hat.

İlk sütunda, Ronald Reagan için ideolojiyi ve iç ve dış politikaları tanımlayın.
Beschreiben Sie in der ersten Spalte die Ideologie sowie die Innen- und Außenpolitik von Ronald Reagan.

Ekonominin her zaman politika ve özellikle de ideolojiyi belirlemediğini de anlamalısınız.
Sie müssen auch verstehen, dass die Wirtschaft nicht immer die Politik und insbesondere die Ideologie bestimmt.

Onları kazanmanın tek yolu tüm ideolojiyi unutup, politikayı bir çeşit tüketici işine dönüştürmekti.
Der einzige Weg, sie zurückzugewinnen, sei, alle Ideologien zu vergessen und stattdessen die Politik in eine Form des Konsums zu verwandeln.

Kendi politik ideolojinizi formüle etmek.
Formulieren Sie Ihre eigene politische Ideologie.

İdeoloji ve inançlar yalnızca zavallılar içindir.
Nur gehen die Armen hinein für Ideologie und Religion.

İdeolojiyi değil, bizim kapsama politikamızı yenmek için.
Um unsere Eindämmungspolitik zu bezwingen, es ging nicht um Ideologie.

İnsanları harekete geçiren şeyin… ideolojilerinin ya da paranın olması hiç umurumda değil.
Mir ist egal, ob Ideologie oder Geld die Motivation ist.

Siyasi ideoloji umurunda değil.
Politische Ideologie ist ihm egal.

Yüzyıl boyunca ideolojimiz Japonya üzerine kuruluydu. 20.
Im 20. konzentrierte sich unsere Ideologie auf Japan. Jahrhundert.

Evet, para Sykesa ideolojiden daha çok anlam ifade ediyor.
Ja, Geld bedeutet Sykes mehr als Ideologie.

Yayınlarsak, birisi idyolektini, ideolojisini ya da ikisini de tanıyabilir.
Jemand wird seinen Idiolekt, seine Ideologie oder beides erkennen.