Iki saate Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Aşağı yukarı iki saate.
Etwa zwei Stunden.Alarmı iki saate ayarla.
Zwei Stunden beginnen jetzt.Iki saate gerek yok.
Wir brauchen keine zwei Stunden.Ameliyat iki saate.
Ich operiere in zwei Stunden.Bir, iki saate giderler.
Sie gehen in ein, zwei Stunden.Combinations with other parts of speech
Sıfatlarla kullanım
yarım saatbirkaç saatbir kaç saather saatsadece birkaç saatgeç saatleregeçerli saatiyaklaşık yarım saatyeni bir saatbiyolojik saat
Daha
En fazla bir, iki saate.
In ein oder zwei Stunden.Uçak iki saate kalkıyor.
Der Flug geht in zwei Stunden.Avukatımı çağırırım, iki saate çıkarım.
Mit Anwalt bin in 2 Stunden weg.Sayacı iki saate ayarla.
Setzt den Zahler auf zwei Stunden.Eğer ilk kez yapıyorsanız, bu süre iki saate yaklaşabilir.
Wenn man das erstmals macht dauert das vielleicht zwei Stunden.Ben iki saate geliyorum.
Ich bin in zwei Stunden wieder da.Pizza güzel ama iki saate geliyor.
Gute Pizza, aber leider zwei Stunden Lieferzeit.Beni iki saate yakın beklemiş.
Sie hat zwei Stunden gewartet.Bir, trafik varsa en fazla iki saate evde olurum.
Bei Verkehr höchstens zwei Stunden.Bunu iki saate falan indirebilmemiz lazım.
Ich muss zwei Stunden schaffen.Kahretsin. -Bu iki saate değdi.
Verdammt. -Die zwei Stunden sind das hier so wert.Yani iki saate kadar rüya görebiliriz.
Das sind bis zu zwei Stunden potenziellen Träumens.Bağdat uçağı iki saate kalkıyor.
Das Flugzeug nach Bagdad startet in weniger als zwei Stunden.Adam iki saate istiyor, olur mu?
Guy will das in zwei Stunden, ist das ok?Düğün iki saate başlıyor.
Also die Hochzeit ist in 2 Stunden.Sadece… iki saate ihtiyacım var. Dinle beni.
Hör zu. Ich brauche nur… Zwei Stunden.İnsanlar iki saate gelecek.
Die Leute kommen in zwei Stunden.Pompa iki saate bağlanmış olsun!
In zwei Stunden muss die Pumpe bereit sein!Sayacı iki saate ayarla.
Setzt den Zähler auf zwei Stunden.Onu orada iki saate yakın bekledim ama gelmedi.
Ich wartete zwei Stunden, aber sie kam nicht.Çünkü iki saate atılacaklar.
In zwei Stunden wird sie ausgeleert.Bunun için iki saate ihtiyacım var.
Dafür brauche ich zwei Stunden.Bunun için iki saate ihtiyacım var.
Ich brauche zwei Stunden dafür.Bunun için iki saate ihtiyacım var.
Mal brauche ich dafür zwei Stunden.Bunun için iki saate ihtiyacım var.
Und ich brauche dafür zwei Stunden.
