IKTIDAR PARTISI ne Demek Almanca - Almanca Çeviri

Iktidar partisi Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Iktidar partisi sosyalistler.
Die regierende Partei Sozialisten.
En azından iktidar partisi, olana kadar.
Wenigstens solange, bis er die Partei an die Macht gebracht hat.
Yakın bağlantılı Çinli bir işadamı. Maliye Bakanı ve iktidar partisi üyeleriyle.
Mit engen Verbindungen zum Finanzminister und zu Mitgliedern der Regierungspartei.
Tayvanda iktidar partisi cumhurbaşkanı adayını değiştirdi.
Taiwans Regierungspartei tauscht Kandidatin aus.
Haziran seçimleri ve HDPnin başarısı iktidar partisi için açık bir yenilgiydi.
Die Wahlen vom 7. Juni und der Erfolg der HDP waren eine klare Niederlage für die Regierungspartei.
Orman iktidar partisi Avrupanın merkez sağına ait değildir: Juncker.
Ungarische Regierungspartei gehört nicht zu Europas Mitte-Rechts: Juncker.
Yakın bağlantılı Çinli bir işadamı. Maliye Bakanı ve iktidar partisi üyeleriyle.
Ein chinesischer Geschäftsmann mit engem Kontakt zum Finanzminister und Mitgliedern der herrschenden Party.
Bu tabloya, iktidar partisi içindeki memnuniyetsizleri de eklemek gerek.
Zu diesem Tableau sind noch die Unzufriedenen in der Regierungspartei hinzuzurechnen.
Bu arada, şu anda içinde bulunduğumuz bu salonda DACnin iktidar partisi 1946 yılında kuruldu.
Übrigens wurde in der Halle, in der wir jetzt sind, 1946 die Regierungspartei der DDR gegründet.
Polonya iktidar partisi'' dünyanın en tehlikeli adamı'' demişti.
So bezeichnete ein polnischer Abgeordneter ihn gar als"den gefährlichsten Mann der Welt".
Tüm döviz kurları siyasi istikrarsızlıktan ve yeni iktidar partisi hakkındaki beklentilere duyarlı.
Alle Wechselkurse sind anfällig für politische Instabilität und Vorbehalte gegenüber der neuen Regierungspartei.
Hükümet, iktidar partisi, yöneticiler… Hiç kimse bize, vatandaşlara bir şey söylemiyor, neler olup bittiğini bilmiyoruz.”.
Die Regierung, die Regierungspartei, die Behörden… keiner sagt uns, den Bürgern, was wirklich passiert.”.
Eski Başbakan Davutoğlunun manifestosu, iktidar partisi AKPnin zayıflığını gösteriyor.
Ein Manifest des früheren Ministerpräsidenten Davutoğlu zeigt die Schwäche der türkischen Regierungspartei AKP.
Bunun nedeni, soldaki iktidar partisi Syrizanın Avrupa seçimlerinde gösterdiği zayıf performans. ─ welt. de haberine göre.
Grund dafür sei das schlechte Abschneiden seiner linken Regierungspartei Syriza bei der Europawahl, sagte er in Athen.
Bundan dolayı, ülkenin selameti için… Muhalefet olarak, sözde Muhafazakâr iktidar partisi ile… koalisyon hükümeti kurmaya… hazır durumdayız!
Und im Interesse der Nation daher willens, eine große Koalition einzugehen mit der sogenannten regierenden" Konservativen Partei. sind wir, die Opposition,!
Peoples Daily, Çinin iktidar partisi Çin Komunist Partisi tarafından doğrudan yönetilen bir yayındır.
Die People's Daily ist eine Publikation, die unter der direkten Kontrolle der regierenden Kommunistischen Partei Chinas steht.
Seyşeller muhalefet lideri Wavel Ramkalawan, ulusal ekonomide olumsuz eğilimler üzerinde artan endişeyi dile getirdi ve iktidar partisi ile daha fazla diyalog talep etti.
Der Oppositionsführer der Seychellen, Wavel Ramkalawan, hat seine wachsende Besorgnis über den Negativtrend in der Wirtschaft ausgedrückt und einen besseren Dialog mit der Regierungspartei verlangt.
Çarşamba günü İsrailin iktidar partisi Kadima, yeni başkanını belirlemek için sandık başına gidiyor.
Am Mittwoch wählt Israels Regierungspartei Kadima ihren neuen Vorsitzenden.
Muhafazakar kanalı boykot eden sol görüşlü iktidar partisi Syriza, saldırıdan sorumlulu tutulabilir mi?
Trägt die linke Regierungspartei Syriza, die den konservativen Fernsehsender boykottiert, eine Mitschuld an dem Anschlag?
Liberal çevrimiçi portal Protagon, iktidar partisinin saldırıdan sorumlu tutulmasını doğru bulmuyor.
Das liberale Onlineportal Protagon findet es hingegen falsch, diesen Anschlag der Regierungspartei anzulasten.
Toplam bütçenin yüzde biri iktidar partisine gidiyordu. Petrobrasil için yaptığımız projelere ayrılan.
Ein Prozent des Gesamtbudgets für jedes Projekt für Petrobrasil Das sind die Regeln. ging an die Regierungspartei.
İktidar partisi sorumluluktan kaçıyor.
Regierungspartei flieht aus der Verantwortung.
İktidar partisinin bir üyesi skandal sebebiyle partiden atıldı.
Ein Abgeordneter der Regierungspartei flog wegen eines Skandals.
İktidar partisinin sonbaharda zafer kazanacağı şimdiden belli oldu, diyor Rzeczpospolita.
Der Sieg der Regierungspartei im Herbst ist vorgezeichnet, meint Rzeczpospolita.
Önceki seride Medieval 2 oynamak gibi:Total War Eğer iktidar partilerinden birini alacağım.
Wie in früheren Serien spielen Medieval 2:Total War Sie eine der regierenden Parteien zu nehmen.
İktidar partileri birbirlerinin gırtlağında.
Die herrschenden Parteien liegen im Streit.
İktidardaki parti işçi sınıfının çıkarı için mevcut kapitalist sistemi en iyi şekilde kullanabilir.
Die herrschende Partei kann das bestehende kapitalistische System zum Wohle der Arbeiterklasse nutzen.
İktidar partileri ise Wulffun arkasında.
Hape Kerkeling stellte sich hinter Wulff.
Tıpkı Westminster Sarayında olduğu gibi, iktidardaki partinin üyeleri Meclis Başkanının sağında otururken, muhalefet ise solunda oturur.
Wie bei Parlamenten des Westminster-Systems üblich, sitzen die Parlamentarier der Regierungspartei rechts vom Speaker, die Opposition von ihm aus gesehen links.
Bunlar, insanların özgürlüğünün kontrol edildiği ve iktidar partileri ile sınırlandığı yalnızca bazı örneklerdir.
Dies sind nur einige Beispiele, in denen die Freiheit der Menschen auf die herrschenden Parteien kontrolliert und beschränkt wird.
Sonuçlar: 250, Zaman: 0.0326

Kelime çeviri

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca