Imkânları Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Yaz imkânları sonsuzdur.
Eurostrandtaki iş imkânları.
Sosyal imkânları vardır.
Efendim, Nightflyerın bu tür imkânları yok.
Tüm imkânları denedik.
Combinations with other parts of speech
Sıfatlarla kullanım
Fiillerle kullanım
Isimlerle kullanım
Daha
Fakat Moskovada kalma imkânları yoktu.
İtiraz imkânları( diğer adı ile Opt-Out) burada ve burada kullanılabilir.
Unutmayın, travma imkânları durduruyor.
Oradaki gençlerimizin bizim buradaki gençlerimizin sahip olduğu imkânları yok.
Çünkü imkânları sınırsızdır!
Bu sebeple de sistemin size sunduğu imkânları kullanın.
Affetmenin imkânları ve sınırları.
Avrupa ve Japonyada para politikasının imkânları tükendi.
Elimdeki tüm imkânları kullanıyorum.
Öyleyse Jungheinrich finansman için size şu imkânları sunuyor.
Bunun için imkânları sınırsızdır.
Berlin gegen Nazis birlikte yapılabilecek gösteri imkânları sunmakta!
Affetmenin imkânları ve sınırları.
Onları Ryzen Threadripperın gücü ve imkânları ile tanıştırın.
Planları ve imkânları ayrı ayrı tartışın.
Temmuz ayındaki Avrupa Birliği zirvesinde de imkânları incelemeye başladık.
Sıradışı pazarlama imkânları ve görev tamamlama şirketim için gerçek bir kazançtır.
Ayrıca HSDPA veWiFi desteği sayesinde telefonda tüm bağlantı imkânları mevcut.
Okulda bundan kaçma imkânları neredeyse hiç yoktu.
Küçük ya da büyük gruplar hâlinde birlikte ders çalışabilirsiniz,çünkü mimari bu imkânları sunuyor.
Bronding: evde kullanma imkânları ve bu konudaki değerlendirmeler.
Hotel Akra, misafirlerinizle paylaşabileceğiniz kusursuz bir tatil organizasyonu için tüm imkânları size verecektir.
Para kazanırım, toplumum için iş imkânları sağlarım… falan filan, inter milan… Kardeşin nasıl?
Evet, danışmanlık programının tüm aktif kullanıcılarının, programı dört haftadan 50 güne uzatma imkânları vardır.
Ailelerin de bu konulara ilgi duyması ve iletişimin imkânları ile ilgilenmesi şart.”.