JONATHANA ne Demek Almanca - Almanca Çeviri

Jonathana Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Mina ve Jonathana.
Auf Mina und Jonathan.
Jonathana karşı çıkar.
Dann lehnte sie sich an Jonathan.
Paul onu Jonathana verdi.- Hayır.
Nein. Paul gab Jonathan.
Jonathana yardım etmek istedim.
Ich wollte Jonathan helfen.
Herkes onu Jonathana benzetir de.
Alle sagen, er sähe wie Jonathan aus.
Combinations with other parts of speech
Jonathana bir rol için yalvardım resmen.
Ich bettelte bei Jonathan um eine Rolle.
Lois, neden Jonathana bağırdın?
Lois, warum hast du Jonathan angeschrien?
Jonathana sizinle tanıştığımı söyleyeceğim.
Ich muss Jonathan unser Treffen berichten.
Bunu hemen Jonathana söylemeliyiz.
Wir müssen sofort Jonathan Bescheid sagen.
Jonathana olağanüstü bir şey olmasını istemiyoruz.
Daß Jonathan nichts Ungewöhnliches zustoßen soll.
Bunu hemen Jonathana söylemeliyiz.
Das werden wir gleich hören sagte Jonathan.
Jonathana zarar vermek isteyecek başka biri var mı?
Fällt Ihnen irgendjemand ein, der Jonathan schaden wollte?
Çıkmadan önce kuliste sen ve Jonathana ihtiyacım var.
Ich brauche dich und Jonathan für meinen Auftritt.
Jamie, Jonathana kapıya bakmasını söyle!
Jamie, Jonathan soll die Tür aufmachen!
Bana inanmanızı bekleyemem,ama Jonathana inanırsınız.
Mir werden Sie nicht glauben,aber Sie werden Jonathan glauben.
Jonathana harika bir futbolcu, çok iyi bir dost, Ethan.
Für Jonathan, guter Quarterback, besserer Freund, Ethan.
Bana inanmanızı bekleyemem, ama Jonathana inanırsınız.
Aber Sie werden Jonathan glauben. Mir werden Sie nicht glauben.
Ama bana Jonathana söylemeyeceğine dair söz vermelisin.
Aber du musst versprechen, dass du Jonathan nie davon erzählst.
Bir vızıltı öldürme olmamak, ama… Jonathana bir taşla nasıl enjekte ederiz?
Wie sollen wir Jonathan einen Stein injizieren?
Ama bana Jonathana söylemeyeceğine dair söz vermelisin.
Aber du musst mir versprechen, das niemals Jonathan zu erzählen.
Hissedebiliyorum. Beni Jonathana bağlayan şeytani bağlantı.
Ich spüre es. Meine dämonische Verbindung zu Jonathan ist.
Beni Jonathana bağlayan şeytani bağlantı… şimdiye kadarkilerin en güçlüsüymüş.
Meine dämonische Verbindung zu Jonathan ist… stärker als alles, was sie je sahen.
Paralel Dünyanın Rorysi Jonathana bakıyor,… ben iletişimi kontrol edip herkesi güncel tutarım.
Also werde ich die Comms betreuen und alle auf dem Laufenden halten.- Parallel Earth Rory hat noch immer Jonathan.
Ben de Jonathana bunun sıcak bir aile birleşmesi olduğundan bahsediyordum.
Ich sagte gerade zu Jonathan, was für ein gemütliches Familientreffen das ist.
Bay Brown ise Jonathana kocaman bir roket yapması için yardım ediyor.
Und Mr Brown hilft Jonathan jetzt, eine Riesenrakete zu bauen.
Bir Seelie perisi Jonathana ulaşmak için aşağı hücrelere girmeye çalışıyor.
Um an Jonathan ranzukommen. Eine Seelie-Nymphe bricht ein.
Jonathanla ikimiz çocukları koruyoruz.
Jonathan und ich, wir beschützen sie nun.
Çünkü Jonathanın, Shanein, Margaretın ve onun bir sırrı var.
Weil er, Jonathan, Shane und Margaret ein Geheimnis haben.
Jonathan Lundy.- Siz mi?
Jonathan Lundy. Sie? Ich?
Phoebe, Jonathanı davet etmiş.
Phoebe hat Jonathan eingeladen.
Sonuçlar: 35, Zaman: 0.0206

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca