JULIETI ne Demek Almanca - Almanca Çeviri

• Julia
• Juliet

Julieti Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

Julieti arıyoruz.
Wir suchen Juliet.

Gnomeo ve Julieti.
Gnomeo und julia.

Julieti gördün mü?
Hast du Juliet gesehen?

Romeo ve Julieti anlatsana.
Erzähl mir von Romeo und Julia.

Julieti gördünüz mü?
Hast du Juliet gesehen?

Sen asla Julieti oynayamazsın.
Sie könnten nie Julia spielen.

Julieti değil. Romeoyu yani.
Romeo, nicht Julia.

Şimdi, biri Julieti çağırabilir mi lütfen?
OK… Könnte jemand bitte Juliet holen?

Julieti artık göremez miyim?
Ich darf Juliet nicht mehr sehen?

Sen ve Tristin Romeo ve Julieti oynayacaksınız.
Du und Tristin spielt Romeo und Julia.

Julieti de görmek isteriz.
Juliet ist auch herzlich willkommen.

Tamam çocuklar, bugün Romeo ve Julieti işlemeye devam edeceğiz.
Na dann, Kinder, wir arbeiten weiter an Romeo und Julia.

Julieti çabucak bulmalıyız.
Wir müssen schnellstens Juliet finden.

Bu hafta işleyeceğimiz oyun William Shakespearein Romeo ve Julieti.
Diese Woche arbeiten wir an Shakespeares Romeo und Julia.

Romeo julieti öldürdü.
Romeo hat Julia umgebracht.

Biz de, hiç şaşırtıcı değil ama Romeo ve Julieti sahneliyoruz.
Wir machen, keine Überraschung, Romeo und Julia im Theaterunterricht.

Romeo julieti öldürdü.
Romeo hatte Julia umgebracht.

Julieti neden odama götürdünüz?
Wieso kommt Juliet in mein Zimmer?

Kraliyet Operasında Romeo ve Julieti gördüm… 16 yaşındaydım, Nureyev oynuyordu.
Romeo und Julia mit Nureyew und Fonteyn gesehen.

Julieti gördün mü? Buzz, merhaba?
Hey, Buzz, hast du Juliet gesehen?

Evet, akşam yemeği için Julieti Napaya götürüp… tatil planı ile sürpriz yapacağım.
Ja, ich fliege mit Juliet zum Abendessen nach Napa.

Julieti senin kollarında bulmuşlar.
Sie fanden Julia in deinen Armen.

Aslında Julieti buradan tanıyorum.
Eigentlich kenne ich Juliet von hier.

Julieti gördün mü? Sence nasıl hissettim?
Weniger als-- Hast du Juliet gesehen?

Senin yine Julieti oynamanı istiyorum.
Ich will, dass du wieder Julia spielst.

Julieti de yatılı okulda ziyaret ediyor.
Und dann besucht er Juliet im Internat.

Onun hiç Julieti oynamadığına inanamıyorum.
Ich kann nicht glauben, dass sie nie Julia spielte.

Julieti çağırdıktan sonra Lloydu arayacağım.
Ich rufe Juliet an und suche Lloyd.

Letters to Julieti seninle tekrar seyretmeyi yeğlerim.
Ich würde lieber nochmal mit dir Letters to Juliet ansehen.

Julieti, Sunı tedavi etsin diye göndermişlerdi.
Die haben Juliet geschickt, um Sun abzuchecken.