Kâğıda Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Şu kâğıda bir bak.
Düşünceleri kâğıda dökmek.
Gedanken zu Papier bringen.Kâğıda uzun zaman önce.
Schon lange auf dem Zettel.Aylık 20 kâğıda ne dersiniz?
Kâğıda kaleme ihtiyacımız olacak.
Brauchen Stift und Papier.Combinations with other parts of speech
Sıfatlarla kullanım
bir kağıt parçası
kağıt üstünde
kağıt parçası
kağıt para
kağıt boyutu
kağıt üzerindeki
kağıt filtre
kağıt mendil
kağıt türünü
kağıt işi
Daha
Isimlerle kullanım
Daha
Bir tür kâğıda benziyor.
Das sieht aus wie eine Art Papier.Kâğıda ne yazdıysam onu mu yazıyorsun lan?
Schreibst Du alles was auf dem Zettel steht?Kalem ve kâğıda ihtiyacın var.
Du brauchst Stift und Papier.Kâğıda bir şey yazacağım'' demiş köylü.
Er sagt:"Ich schreibe etwas…"auf ein Stück Papier,….Şimdi bunu kâğıda dökebilirsiniz!
Jetzt können Sie es zu Papier bringen!Kâğıda sen'' göt'' yazdın, ben de onu yazdım.
Annem senin için kâğıda geçiriyor.
Und Mama wird es auf Papier schreiben.Benim kâğıda ihtiyacım yok.
Ich brauche kein Papier.Bazıları boş kâğıda imza atmış.
Sözler kâğıda dökülmüş gözyaşlarıdır.
Auf dem Papier sind deine Tränen.Özellikle bazı mürekkepler temizleme sırasında kâğıda zarar vermektedir.
Insbesondere beschädigen einige Tinten das Papier während der Reinigung.Sen kâğıda ne yazdıysan o yazıyor.
Was Du auf den Zettel geschrieben hast.Fikirlerinizi hiç kâğıda dökmediniz mi?
Haben Sie Ihre Gedanken nie zu Papier gebracht?Sen kâğıda saygıyı öğreneceksin.
Du wirst lernen das Papier zu respektieren.Misafirlerin yalnızca kullandıkları kâğıda dokunmaları nedeniyle hijyenik.
Es ist hygienisch, da die Gäste nur das Papier berühren, das sie verwenden.Çünkü kâğıda yazılan hiçbir şey unutulmaz.
Was auf Papier geschrieben wird, wird nicht vergessen.Dinle, birbirimize bağlanmak için gerçekten eyaletten… bir parça kâğıda ihtiyacımız var mı?
Brauchen wir echt ein Stück Papier vom Staat, um zu wissen,?Ancak her zaman kâğıda dökülenden fazlası vardır.
Doch oft gibt es mehr zu sagen, als auf Papier passt.Bunu kâğıda dökmeliydi. Yazmaya devam etmeliydi.
Er musste es zu Papier bringen, mit dem Schreiben vorankommen.Şimdi tuzu kullanarak kâğıda resim ya da tasarım yapın.
Jetzt malst du mit Kalem kâğıda değmeden önce… diğer tüm suçları içeren temel suçu işledim.
Noch bevor ich die Feder aufs Papier setzte, habe ich das entscheidende Verbrechen begangen, das alle anderen enthält.En son ne zaman kâğıda ve kaleme dokundun?
Wann haben Sie das letzte Mal zu Papier und Stift gegriffen?Önergeyi kâğıda döküp parti görevlilerini bilgilendirelim.
Bringen wir einen Antrag zu Papier und informieren die Fraktion.Misafirlerin yalnızca kullandıkları kâğıda dokunmaları nedeniyle hijyenik.
Hygienische Lösung, weil die Gäste nur das Papier berühren, das sie entnehmen.Avrupalılar kâğıda çizgiler çekip adına sınır dediler.
Europäer Linien auf Papier und nannten sie Grenzen.
