KÖKENININ ne Demek Almanca - Almanca Çeviri

Isim
Fiil
Herkunft
köken
menşei
kaynağı
asıllı
orijini
geçmişini
origin
die Wurzel
kökü
kaynağı
kökeninin
karekökü
köklerdir
kökten
stammen
geliyor
gelir
tarafından
ise
gelen
geldiğini
kaynaklanmaktadır
kaynaklı
alınmıştır
çıktı

Kökeninin Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Amelia: adın anlamı ve kökeninin sırrı.
Amelia: der Wert Name und das Geheimnis seiner Herkunft.
Ama enfeksiyonun kökeninin bu olduğunu düşünüyorum.
Aber ich glaube, das ist der Ursprung der Infektion.
Amelia: adın anlamı ve kökeninin sırrı.
Amelia: die Bedeutung des Namens und das Geheimnis seiner Herkunft.
Cadıların kökeninin benden ne kadar nefret ettiğini bilirsin.
Du weißt, wie sehr mich die ursprüngliche Hexe gehasst hat.
Ama önce bu kelimenin ve onun kökeninin tanımını anlamalısınız.
Aber zuerst müssen Sie die Definition dieses Wortes und seinen Ursprung verstehen.
Combinations with other parts of speech
Kökeninin tartışılmaz kanıtlarla desteklenmesi; doğrulanmış; doğrulanmış.
Der Ursprung wird durch unbestreitbare Beweise gestützt; authentifiziert; verifiziert.
Darwinin Türlerin Kökeninin okumadan etmeden yorumda bulunmayın.
Keine Panik, Darwin über die Entstehung der Arten lesen.
Beyin Kompostlaştırma: Madde Ayrımcılığının Önemi ve Kökeninin Etymolojisi.
Kompostierung des Gehirns: Die Bedeutung des Jargonismus und die Etymologie seines Ursprungs.
Şimdilik, giyim kökeninin tarihi çözülmemiş olarak devam ediyor.
Für jetzt bleibt das Datum des Ursprungs der Kleidung ungelöst.
Bizler için Tibetliler,tüm hastalıkların kökeninin akılda olduğu öğretilir.
Für uns Tibeter,wird gelehrt, dass die Wurzel aller Krankheiten in den Köpfen ist.
Sinti ve Romanların kökeninin Kuzey Hindistan ve Pakistana dayandığı sanılıyor.
Der Ursprung der Sinti und Roma wird in Nordindien und Pakistan vermutet.
Çünkü en önemli konu şu: Bir hukuk devletinde suçluların kökeninin hiçbir önemi yoktur.
Denn eins ist vor allem wichtig: In einem Rechtstaat ist es gleichgültig, woher die Täter stammen.
Şu ünlü ismin kökeninin 1892de New Yorkta başladığı söyleniyor.
Es wird gemunkelt, dass der Ursprung dieses heute berühmten Namens 1892 in New York begann.
Böbrek sağlığını koruyanlar,bu bilgeliğin kökeninin hala geçerli olduğunu söylüyor.
Die ihre Nierengesundheit schützen,sagen, dass die Wurzel dieser Weisheit immer noch gilt.
Bu kabızlığın kökeninin doğası hipotonik, hipertonik ve ayrıca spastiktir.
Die Art des Ursprungs einer solchen Verstopfung ist hypoton, hypertonisch und auch spastisch.
Durumu değiştirmeye çalışmadan önce, kötülüğün kökeninin ne olduğunu anlamanız gerekir.
Bevor Sie versuchen, die Situation zu ändern, müssen Sie verstehen, was die Wurzel des Bösen ist.
İsmin kökeninin ikinci varyantı, köpeğin kar beyazı rengiyle ilişkilidir.
Die zweite Variante der Herkunft des Namens ist mit der schneeweißen Farbe des Hundes verbunden.
Buralarda bir yerde Efendinin kökeninin ve ölümünün anahtarı saklı.
Irgendwo hier ist der Schlüssel zum Ursprung des Meisters… und hoffentlich zu seiner Vernichtung.
Bu adın kökeninin bir sonraki sürümü muhtemelen bir efsane olarak kabul edilebilir.
Die nächste Version des Ursprungs dieses Namens kann wahrscheinlich als Legende angesehen werden.
Bazı bilim adamları, fibromiyaljinin kökeninin genetik olabileceğine inanırlar.
Einige Wissenschaftler glauben, dass der Ursprung der Fibromyalgie genetisch bedingt sein kann.
Kelimenin kökeninin, Danimarka kenti için Estonyalı olan Taani-linna olduğu düşünülmektedir.
Es wird angenommen, dass der Ursprung des Wortes Taani-linna ist, estnisch für dänische Stadt.
Bu sınıflandırma yöntemi, toprakların kökeninin özelliklerine ve özelliklerine dayanır.
Diese Klassifizierungsmethode basiert auf den Eigenschaften und Merkmalen der Herkunft von Böden.
Türlerin Kökeninin özellikle 6. ve son baskısı, Lamarcktan esinlenen birçok'' kazanılmış özelliklerin akratılması'' örneğiyle doludur.
Besonders die 6. und letzte Ausgabe von Der Ursprung der Arten ist voller Beispiele von Lamarck's"Vererbung erworbener Eigenschaften".
Birkaç Fransız oyununun da blackjackin kökeninin bir parçası olduğu söyleniyor.
Eine Reihe von Französisch -Spiele sind auch gesagt, um einen Teil der Wurzeln Ursprung von Blackjack sein.
Bu durum, bu hayvanların kökeninin ve evriminin detaylı bir şekilde yeniden değerlendirilmesini mecbur kılıyor.”.
Dies zwingt zu einer vollständigen Neubewertung der Ursprünge und Entwicklung dieser Tiere.”.
Ve not defterindeki bu ünlü kayıt ile, sol üst köşeye'' Bence,'' yazarak başlıyor ve ardından, dünya üzerinde yaşayan herşeyin,bir ata topluluktan farklılaşması ve doğal seçillimi sayesinde türlerin kökeninin evrimsel tarih ile bağlantısı olduğu düşüncesinin nasıl oluştuğunu gösteren ilk yaşam ağacı taslağını çiziyor.
Und mit diesem berühmten Eintrag in sein Notizbuch beginnt er in derlinken oberen Ecke mit,"Ich denke" und skizziert dann den ersten Lebensbaum, der seine Wahrnehmung ist wie alle Spezies, alle lebenden Dinge auf der Erde durch die Evolution miteinander verbunden- die Entstehung der Spezies durch natürliche Auslese und Divergenz zu der Ahnenpopulation.
Biz, bir insanın şansını kökeninin değil, yeteneğinin belirlemesi gerektiğini düşünüyoruz.
Wir sind der Meinung, dass nicht die Herkunft über die Chancen eines Menschen entscheiden soll, sondern die eigenen Fähigkeiten.
Bir dizi araştırmacı, hastalığın kökeninin nedenini, başın anatomik yapısı açısından ele alma eğilimindedir.
Eine Anzahl von Forschern neigt dazu, die Ursachen des Ursprungs der Krankheit in Bezug auf die anatomische Struktur des Kopfes zu betrachten.
Bu yaratıkların kökenini bulmak insanlığın kurtuluşu için önemlidir.
Den Ursprung dieser Kreaturen zu finden, ist ausschlaggebend für das Überleben der Menschheit.
Kökeni Moğol olan bir saçı olamazdı.
Er konnte kein Haar haben, dessen Ursprung mongoloid ist.
Sonuçlar: 50, Zaman: 0.0423

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca