KÖTÜ HUYLU ne Demek Almanca - Almanca Çeviri

• bösartigen
• schlecht gelaunt
• bösartige
• bösartig
• bösartiger
• schlechte Laune

Kötü huylu Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

Kötü huylu.
Schlechte Laune.

Ölüm nedeni kötü huylu beyin tümörüymüş.
Hier steht als Todesursache bösartiger Gehirntumor.

Kötü huylu süreçler;
Bösartige Prozesse;

Kemoterapi ilaç kötü huylu hücreleri öldürmek.
Chemotherapeutikum die bösartigen Zellen zu töten.

Kötü huylu çıkabilir.
Er könnte bösartig sein.

Bu karsinomlar zaten kötü huylu hücrelerden oluşmaktadır.
Sie bestehen aus bereits bösartigen Zellen.

Kötü huylu hücreler yokmuş.
Keine bösartigen Zellen.

Hangi MS Total Security kötü huylu olduğu yöntemleri.
Die Methoden, in denen MS Total Security ist bösartig.

Kötü huylu.- Anlamı ne?
Was bedeutet das?- Schlechte Laune.

Siber dolandırıcılar çok kötü huylu bağlantılarını implant da olabilir.
So cyber-Gauner Implantat kann Ihr schlecht gelaunt verbindungen zu.

Kötü huylu hücreler yokmuş.
Es gibt keine bösartigen Zellen.

Kötü değillerdir, ama kötü huylu, bürokratik, çokbilmiş ve katıdırlar.
Nicht bösartig, aber schlecht gelaunt, bürokratisch, übereifrig und gefühllos.

Kötü huylu demeyi keser misin?
Bitte sag nicht immer"bösartig"?

Web sayfası, makinenizdeki kötü huylu bir kod başlangıç olabilir patlatır içerir;
Die web-Seite enthält exploits, die beginnen könnte schlecht gelaunt code auf Ihrem Computer;

Kötü huylu olduğu da kesin.
Und der Tumor ist definitiv bösartig.

Ayrıca, meme bezlerinin kötü huylu lezyonları veya şüpheleri için alınamazlar.
Sie können auch nicht für bösartige Läsionen der Brustdrüsen oder Verdacht auf sie genommen werden.

Kötü Huylu Narsisistler amaçlarını gerçekleştirmek için çok çalışırlar.
Bösartige Narzissten tun alles, um an ihr Ziel zu kommen.

Morbus Hodgkin hastalığı, B-lenfositlerin kötü huylu değişikliğe uğrayarak dejenere olmasıdır( kontrolden çıkması).
Bei Morbus Hodgkin entstehen bösartige Veränderungen der B-Lymphozyten.

Bu kötü huylu app diğer özellikleri çok sert gözlemlenebilir değildir.
Die anderen Funktionen dieser bösartigen App sind nicht so hart zu beobachten.

Çocukluk ve gençlik yaşlarında görülen tüm kötü huylu hastalıklar içerisindeki oranı yaklaşık% 4,2 civarındadır.
Ihr Anteil an der Gesamtheit aller bösartigen Erkrankungen im Kindes- und Jugendalter beträgt etwa 4,2%.

Elbette, kötü huylu reklamlar herhangi bir virüs yardımı olmadan tesadüf eseri olsun.
Natürlich, bösartige Werbung sein könnte, zufällig auf, ohne die Hilfe von Viren.

Örneğin, iyi huylu veya kötü huylu beyin tümörleri veya hatta cinsel ilişkiden sonra.
Zum Beispiel bei gutartigen oder bösartigen Gehirntumoren oder sogar nach Geschlechtsverkehr.

Kötü huylu hastalıkların( onkoloji) tedavisi, bu bölümün ağırlıklı olarak çalıştığı alandır.
Die Behandlung bösartiger Erkrankungen(Onkologie) bildet einen Schwerpunkt dieser Abteilung.

Hayir, kötü huylu oldugu kesin.
Nein, er ist definitiv bösartig.

Kötü huylu yazılım bilgisayarınızı girin değil emin olmak için Lucky Coupon kurtulmak gerekir.
Um sicherzustellen, dass bösartiger Software Ihren PC nicht eintreten wird, sollten Sie Lucky Coupon loswerden.

Hayır, kötü huylu olduğu kesin.
Nein, er ist definitiv bösartig.

Böylelikle kötü huylu hücrelere karşı mümkün olan en büyük etkiye ulaşılması hedeflenir.
Auf diese Weise soll die größtmögliche Wirkung gegen die bösartigen Zellen erzielt werden.

Aude kötü huylu tümörden ölmüş?
Auður starb an einem bösartigen Tumor?

Dokunun kötü huylu olmadığını düşünürsek, evet.
Ja. Das Gewebe war nicht bösartig.

Pek çok kötü huylu tümör Hayır neden yapayım?
Weil mehrere bösartige Tumore mit Kopfschmerzen einhergehen.- Nein, wieso?