Kötüleşir Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Ne kadar kötüleşir?
Thomasın işleri bundan sonra giderek daha kötüleşir.
Daha da kötüleşir.
Tüm semptomlar hareket ile kötüleşir.
Görme kötüleşir;
Combinations with other parts of speech
Isimlerle kullanım
kötü haber
kötü bir fikir
kötü şeyler
kötü adam
kötü niyetli
kötü adamlar
kötü amaçlı
kötü amaçlı yazılım
kötü bir adam
kötü şans
Daha
Semptomlar genellikle yemeklerden sonra kötüleşir.
Daha da kötüleşir, sonra da çok geç olur.
Ammanın durumu kötüleşir.
Durum kötüleşir, ağrılı semptomlar büyür.
HSD zamanla daha da kötüleşir.
Oldukça kötüleşir. En kötüsü bu değil.
Tedavi edilmezse, belirtiler kötüleşir.
Yolda hava kötüleşir, sığınacak bir yer arar.
Konuş, yoksa ailenin durumu daha da kötüleşir.
Kötüleşir- ev ilaçlarıyla tedavi edilirken dahil olmak üzere.
Yaşla birlikte, kan damarlarının durumu kötüleşir.
Hastanın durumu kötüleşir, vücut ısısı yükselir.
Her alkol alımı ile, durum daha da kötüleşir.
Hastanın genel durumu kötüleşir, sıcaklık artabilir.
Öz eleştiri azalır, diğerlerinin değerlendirmesi kötüleşir.
İşler o kadar kötüleşir ki fakirler birbirlerini yemeye başlar.
Hasar gittikçe artarak hastanın durumu kötüleşir.
Yoksa et kötüleşir. Hemen geyiği deriini yüzmen gerekiyor.
Et gibi, olasılık ve iletişim verileri dehızlı bir şekilde kötüleşir.
Bazen durum o kadar kötüleşir ki doktor yardımına ihtiyacınız olabilir.
Doz büyükse, balık su değiştirirken aniden kötüleşir.
Ancak, bu daha da kötüleşir çünkü tüm insanlar standart iş üretmeyecektir.
Sonuç olarak, artrit ve ağrı yaşandığı zamanla kötüleşir.
Öksürük genellikle geceleri kötüleşir çünkü bir kişi yatakta düz şekilde yatarsınız.
Varikosel- asemptomatik hastalık, yaşam kalitesi nadiren kötüleşir.